Bu Hadise Yapэlan Bazэ Эtirazlara Cevaplar 12 глава
Ebы’l-Bekв da Kьlliyyвt’эnda [390] benzer юeyleri sцylьyor: Rврэb El-Эsfehвni, el-Mьfredat’эnda [391] duвnэn, nidв(зaрэrma), isimlendirme, isteme, birюeye yцnelmeye teюvik, rэf’at, tenvоh ve taleb ma'nвlarэna geldiрini sцylьyor. Keююaf sвhibi Zemahюerо’nin kanaatine gцre, haberin ma'rife olmasэ Mьsned’in (burada ibвdetin) Mьsnedьn ileyh'e (burada da duвya) kasrэnэ ifвde ettiрi gibi bazen de Mьsnedьn ileyhin Mьsned'e kasrэnэ ifвde eder. Buna gцre, Eрer bu hadоste Mьsnedьn ileyhi (ibвdeti) Mьsned'e (duвya) kasr edersek (onunla sэnэrlэ tutarsak), bunlarэn istiрase ibвdettir zэrva hьkьmlerine bu hadоsi delоl gцsterebilmeleri iзin;الدُّعاَءُ=/ed-duвu lafzэndaki;ال=/elif lвm’эn cins [392] veya istiрrak (bьtьn duвlarэ iзine alacak duв) ma'nвsэnda olmasэ lвzэm gelir. Hвlbuki buradaki;ال=/elif lвm cins veya istiрrak ma'nвsэnda deрildir. Bunun bцyle olduрunun bьrhвnlarэnэn birincisi de imвmlarэn getirdiрi yukarэdaki вyetlerdir. Ayrэca, bir aklо burhan daha vardэr ki, o da юudur: Ювyet buradaki;ال=/elif lвmэn cins veya istiрrak ma'nвsэ ifвde ettiрini sцylersek, yani her bir duв ibвdettir dersek, Ey Falancэ bana юunu ver sцzь de bir duв/зaрэrma ihtiva ettiрinden ibвdet, dolayэsэyla da юirk olacaktэ. Eрer, ey falanca! Bana юunu ver’deki зaрэrmayэ (duвyэ) ibвdetin dэюэnda bэrakэyorlarsa, bu ال = elif lвm'in cins veya istiрrak ma'nвsэnda olmadэрэnэ sцylьyorlar ki, bu takdirde, hadоste onlar iзin bir delоl kalmэyor. Юu hвlde hadоsteki;ال=/elif lвm ahd/bilinirlik, belirlilik ma'nв-sэ iзindir. Yanibilinen belli bir duв/зaрэrma, ibвdettir. Bцylece, hadоste anlatэlan duв, bilinen belli bir duв olmuю oluyorki, o da, Allah celle celвluhы’ya yapэlan duвdэr. Yani, Allah Celle Celвluhы’ya (veya ilвhlэk pвyesi verilenlere) yapэlan duв ibвdet-lerin en bьyьklerindendir demek olur. Bu Hacc, Arafat(ta vakfe yapmak)dэr hadоsi gibidir. Yani, vakfe hacda en bьyьk rьkьndьr demeye benzer. Hadоste geзen (ve ibвdet olduрu sцylenen) duв’nэn, her duв deрil de Allah celle celвluhы’ya yapэlan duв olduрunu birзok luрatзэ da tahkik etmiюlerdir. Эbnь Rьюd ve el-Karвfо Юerhu’t-Tenkоh’te aзэkca юцyle sцylemiюlerdir: Suвl, talebin kэsэmlarэndandэr. Bu, aюaрэdakinin yukarэdakinden istemesidir. Bu suвl (istek), Allah celle celвluhы’dan olunca, duв diye isimlendirilir. Allah celle celвlьhы’dan baюkasэndan olan isteklere duв denmez. (Ama Allah Celle Celвluhы’dan baюkasэna yapэlan bazэ ibвdetlere, duвdэr denilebilir.) [393] Mecвz Ve Эsti‘вne Ne Demek? Eрer Selefi gцrьюь ьzere olduрunu iddia edenler, itibar ve itimatэn lafэzlarэn zвhirine gцre olduрunu sцylerlerse, bцyle olmayacaрэnэ reddeder nitelikte el-Usulь’l-Erba’a fi-Terdid-il-Vahhвbiyye kitabэnda юцyle denilmektedir:
Bir kimsenin, bir iю yaptэрэnэ sцylemeye, bu sцz mecaz olarak sцylenmiю olsa bile, hemen юirk ve kьfьr diyorlar. Hвlbuki Allah-u Teвla, Kur’вn-э Kerоm’in birзok yerinde, bir iюin hakiki yapэcэsэnэn kendisi olduрunu, mecazi yapэcэsэnэn da kullar olduрunu bildirmektedir. En’am Sыresi’nin elli yedinci вyetinde ve Yusuf Sыresi’ndeki, bir вyette mealen: “Hьkьm, ancak Allah’эndэr” [394] yani hвkim yalnэz Allah-u Teвlв’dэr, buyuruldu. Baюka bir вyetin mealinde ise, “Aralarэndaki anlaюmazlэklarda, seni hвkim yapmadэkзa, imвn etmiю olmazlar” [395] buyrulmuюtur. Birinci вyet-i kerоme, hakiki hвkimin yalnэz Allah-u Teвlв olduрunu bildiriyor. Эkinci вyet-i kerime ise, insana da, mecвz olarak hвkim denileceрini bildiriyor. Her Mьslьman, diriltenin ve цldьrenin, yalnэz Allah-u Teвlв olduрunu bilmektedir. Zьmer Sыresi’nin 42. вyetinde mealen: اللهُ يَتَوَفَّى الأنْفُسَ حِينَ مَوْتِهَا “Цlьm zamanэnda insanэ, Allah-u Teвlв цldьrьr” [396] buyuruldu. Secde sыresinin 11. вyet-i kerimesinde ise, mealen, mecaz olarak: قُلْ يَتَوَفَّاكُمْ مَلَكُ الْمَوْتِ الَّذِي وُكِّلَ بِكُمْ “Цldьrmek iзin vekil yapэlmэю olan melek sizi цldьrьyor” [397] buyuruldu. Hastalara юifa veren yalnэz Allah-u Teвlв’dэr. Зьnkь Юu’arв Sыresi’nin 80. вyetinde mealen: وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ “Hasta olduрum zaman, bana ancak O юifa verir” [398] buyuruldu. Вl-i Эmran Sыresi’nin 49. вyetinde ise mealen, Эsa aleyhiselвm’эn: وَأُبْرِئُ الاَكْمَهَ وَالاَبْرَصَ وَأُحْيِي الْمَوْتَى بِإِذْنِ اللهِ “Вmв’nэn gцzьnь aзarэm ve abras illetini iyi ederim ve Allah-u Teвlв’nэn izni ile цlьleri diriltirim ” [399] dediрini bildirmektedir. Cebraоl aleyhisselвm’эn ise, mecaz olarak: قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لأَهَبَ لَكِ غُلامًا زَكِيًّا
“Sana, temiz bir oрul veririm” [400] dediрini, Meryem Sыresi’nin 18. вyeti bildirmektedir. Эnsanэn hakiki sahibi Allah-u Teвlв’dэr. Bakara Sыresinin 257. вyetinin meali юerifi: اللهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا “Allah-u Teвlв, imвn edenlerin velisidir.” bunu aзэkca bildiriyor. Maide Sыresi’nin 55. вyetinde mealen: إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ اللهُ وَرَسُولُهُ “Sizin veliniz, Allah ve onun Resыlьdьr” [401] Ve Ahzab Sыresi’nin 6. вyetinde mealen: النَّبِيُّ أَوْلَى بِالمُؤْمِنِينَ مِنْ أَنْفُسِهِمْ “Peygamber, Mьminlere, kendilerinden daha зok sahiptir!” [402] buyurarak, kulun da mecaz olarak veli olduрu bildirilmektedir. Bunlar gibi hakiki yardэmcэ Allah-u Teвlв’dэr. Kullarэna da mecaz olarak mu’in demiюtir. Эnsanlarэn hakiki Rabbi Allah-u Teвlв’dэr. Fakat mecaz olarak, baюkasэna da Rab denilir. Yusuf Sыresi’nin 42. вyetinde mealen: اذْكُرْنِي عِنْدَ رَبِّكَ “Rabbinin yanэnda beni an!” [403] buyruldu. Bir Mьslьmanэn Kur’вn-э Kerim’i anlamasэ ne demektir? Mesela bir вyet okuyoruz ve hemen o вyetle hьkьm veriyoruz. Niyetimiz iyi olsa bile yaptэрэmэz doрru mudur? Yьce Allah buyuruyor ki (mealen): إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا “Mьminler ancak, Allah anэldэрэ zaman kalpleri titreyen, kendile-rine Allah’эn вyetleri okundu zaman imanlarэnэ artэran kimselerdir.” [404] Tek baюэna ele alэndэрэ zaman, zвhiren bu вyete gцre, Allah anэldэрэ zaman imвnэ artmayan ve kalbi titremeyen kiюiler Mьslьman deрil mi? Ve bunun gibi yьzlerce вyet ve hadis. Sahih-i Buhвrо ’de ifвde edildiрi gibi Abdullah Эbn Цmer’in: إِنِ الْحُكْمُ إِلا لِلهِ “Hьkьm ancak Allah’эndэr” [405] Bu вyeti delil getirerek Hazreti Osman, Hazreti Ali, Hazreti Talha, Hazreti Zьbeyr, Hazreti Вiюe, Hazreti Abbвs’эn (radэyallahu anhьm) цldьrьl-melerini, mallarэnэn ganimet olarak alэnmasэnэ hьkmeden Hвricоler iзin юцyle diyor: “Gerзekte onlar mьюrikler hakkэnda nвzil olan вyetleri Mьslьmanlar iзin kullanэyorlar.” [406]
Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hвricоler hakkэnda юцyle buyurmuюtur: “Onlar (Hвricоler) imвn edenleri цldьrecek, kьfredenleri ve puta tapanlarэ bэrakacaklar.”[407] Gьnьmьzde de Hвricоler mevcuttur. Эsimlerini deрiюtirmiюlerdir. Tevessьle ve tasavvufa karюэ olanlarэ, bunlarla bir tutmuyoruz. Fakat bize karюэ tutumlarэ, delilleri getirirken tuttuklarэ yol, Hвricо metodudur. Her Dua Edenin Duasэ Kabul Olunur mu? ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ “Bana dua edin ki, duanэza icвbet edeyim!” [408] buyuran Yьce Allah (Celle Celвluhы), vaadinden asla dцnmeyeceрine gцre, dualarэmэzэn kabul olunmayэюэnэn sorumluluрu bizde demektir. Duanэn kabulь iзin haram yememek, helal yemek юarttэr. Dualarэn kabul olmasэ iзin, Mьminlerin en зok dikkat etmeleri gereken hususlardan birisi, haram yememek, helвl yemektir. Hazreti Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in yanэnda 10 sene hizmet eden Enes b. Mвlik radэyallahu anh bir gьn: — Ey Allah’эn Resыlь! Ben dualarэmэn kabul olmasэnэ istiyorum. Bana bunun yolunu gцsterir misin? diye sormuю. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem de юцyle buyurmuю: — Ey Enes! Helвl kazan! Duan kabul olur. Zira kiюi aрzэna haram bir lokma gцtьrьrse, kэrk gьn duasэ kabul olunmaz” [409] Sa’d b. Ebо Vakkas radэyallahu anh da, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e aynэ soruyu sormuю: — Ey Allah’эn Resыlь! Dua buyur da Allah-u Teвlв her duamэ kabul eylesin! demiю, Peygamber Efendimiz yine aynэ cevabэ vermiюtir: Duanэn kabul olmasэ iзin helвl yiyiniz! [410] Ebы Hьreyre radэyallahu anh юцyle anlatmэюtэr: “…Allah’эn Resыlь, saзэ baюэ daрэnэk, toz toprak iзinde kalan ve elini semaya kaldэrэp: “Ey Rabbim” diye dua eden bir yolcuyu anlatarak юцyle buyurdu: “Bu yolcunun yediрi haram, iзtiрi haram, giydiрi haramdэr ve netice itibariyle haramla beslenmektedir Peki bцyle bir kimsenin duasэ nasэl kabul edilir?” [411] Mьslьman, kцtьlьklere ve gьnahlara karюэ tepki gцstermiyor ve seyirci kalэyorsa, insanlarэ fenalэklardan vazgeзirmiyorsa, dualarэ kabul olmaz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in hadisleri, bu konuda net ve kesin beyanlar iзerir: “Nefsim kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ya iyilikleri emreder, kцtьlьklerden vazgeзirirsiniz, ya da Allah’эn ьzerinize azap gцndermesi yakэndэr Sonra dua edersiniz de duanэz kabul olmaz.” [412] “Ya iyiliрi emredersiniz, kцtьlьkten vazgeзirirsiniz, ya da Allah (Celle Celвluhы) hayэrlэlarэnэzэn baюэna kцtьlerinizi musallat eder, o zaman hayэrlэlarэnэz dua ederler, ama dualarэ kabul olmaz” [413] “Allah’a dua edip de, duanэz kabul edilmeyecek hвle gelmeden ve af dileyip de maрfiret olunmayacaрэnэz hвle gelmeden цnce, iyilikleri emredin, kцtьlьklerden vazgeзirin” [414] Duasэ Kabul Olunan Zatlara Эhtiyacэmэz Var mэ? Umumiyetle Tabiоn’in en bьyьрь olarak konuюulan Yemen’in Sultanэ Ьveyse’l-Karanо’den, Sahвbe-i Kirвm duв talebinde bulunurdu. Hazreti Цmer radэyallahu anh’эn da iзinde bulunduрu bir mecliste Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem: “Ьveysь’l-Karanо’yi gцrьrseniz, kendisinden duв taleb edin.” buyurmuюtu. Bu, Hazreti Цmer’in iзine цylesine iюlemiюti ki, her Yemen’den gelene: “Эзinizde Ьveys var mэ?” diye soruyor ve hep Ьveys’i arэyordu Koca Halife, onu bulduрunda da vakit geзmeden: “Цmer’e duв et” istirhamэnda bulunmuюtu. [415]
Peygamberlerden sonra ikinci dereceyi tutan, hele hususi bazэ faziletlerde ayaрэnэn tozuna eriюilmeyen bir insan, Ьveys rahmetullahi aleyh’ten duв talep ediyordu. Yemen’e gidenlere, hacca gidenlere: “Ьveys’i bulursanэz, kendisinden duв isteyin!” diyordu. Muhbir-i Sвdэk sallallahu aleyhi ve sellem: “Nice saзэ baюэ daрэnэk insanlar vardэr ki, bir meselede Allah’a yemin etseler, Allah onlarэ yeminlerinde yalancэ зэkarmaz. (Onlarэn bьtьn dualarэ kabul gцrьr.) Berв b. Mвlik bunlardandэr” [416] buyurmuюtur. Ashab-э Kirвm’эn, Hazreti Berв’nэn dualarэnэn зabucak kabul edildiрine o kadar зok юahit olmuюlardэr ki, savaю meydanэnda sэkэюtэklarэ bir anda gelip: “Savaюэ kazanacaрэmэza yemin et! Allah senin yeminini boюa зэkarmaz.” [417] dedikleri rivayet edilmektedir. Цmer radэyallahu anh umre yapmak iзin Allah Resыlь sallallahu aleyhi ve sellem’den izin istemiюti. Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem de ona izin verdi ve юцyle buyurdu: “Kardeюim! Dualarэnda bizi unutma!” [418] Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem Allah’эm! Sa’d dua ettiрi zaman onun duasэnэ kabul et! diye dua etmiюtir. Daha sonralarэ Sa’d’эn yaptэрэ dualar gercekleюti. [419] Dualarэmэz kabul olunmuyor mu? Tevessьle gerek var mэ? Belki siz, belki de biz hata yapэyor olabiliriz. Вyetleri en iyi anayan Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem’dir. Ve Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i de en iyi anlayan sahabedir. Resыlullah aleyhissalвtь ves’selвm Efendimiz, geзmiю Peygamberleri duasэnda aracэ kэlmэюtэr. Ashab yaюarken ve vefatэndan sonra da Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i duasэnda aracэ kэlmэю iken biz niye yapmayalэm?
TEVHЭDЭ ЬЗE TAKSЭM ETMELERЭ ЭTЭRAZ: Rubыbiyet Tevhоdi: Yaratmak, rэzэk vermek, diriltmek, цldьrmek, yaрmur yaрdэrmak, bitkileri yeюertmek ve kвinattaki iюleri зekip-зevirmek gibi, yegвne Rab olan Allah Teвlв'nэn fiilleridir Ulыhiyet Tevhоdi: Hьkьm vermek, teюride bulunmak, fayda ve zarar vermek, zatэ iзin sevilmek ve itaat edilmek Allah Teala’nэn uluhiyetine ait bazэ цzellikleridir. Bu ve benzeri ibadet tьrlerini Allah’tan baюkasэna yapmak, uluhiyette юirktir. Geзmiюteki insanlar gibi gьnьmьz insanlarэn genelide Allah’эn varlэрэnэ kabul etmekle birlikte bazэ ibadet зeюitlerini Allah’tan baюkasэna yaparak uluhiyet tevhidinde юirke dьюmьюlerdir. Allah Teala’nэn, kullarэnэn fiilleriyle birlenmesine ''Uluhiyet Tevhdi'' denir. Kullarэn fiillerinden kasэt, onlarэn yapacaрэ dua, namaz, oruз, hac, sevgi, korku ve tevbe gibi ibadetlerdir. Kullarэn bu tьr ibadetleri sadece ALLAH'a sunmasэ ile Uluhiyet Tevhidi gerзekleюir. Mekke mьюrikleri gibi kendilerini Allah'a daha da yakэnlaюtэrsэnlar diye зeюit зeюit insanlarэ, юeyh, hoca efendi, mьrюit adэ altэnda kendilerine ilah edinmekte; Allah'tan daha зok onlardan korkmakta, sevmekte, itaat etmekte, onlarэn aрэzlarэna bakmaktadэrlar Deрiюik varlэklara ilah denilebilmesine raрmen, "Allah" lafz-э celali yalnэz herюeyin yaratэcэsэ ve ibadete layэk tek ilah olan Allah (celle celalьhь) iзin kullanэlэr. Arap mьюrikleri "ilah" эn manasэnэ zamanэmэzэn mьюriklerinden daha iyi biliyorlardэ. Zira bu hataya dьюenler, "Эlah" kelimesin i; "yoktan var etmeye kadir" veya "malik" manasэnda tefsir etmiюlerdir. Musibetin en bьyьрь ve cehaletin en tehlikelisi, "Eюhedь en la ilahe illallah ve eюhedь enne Muhammed'ыn Rasulullah" denildiрi halde bu iki юehadet kelimelerini sцyleyenlerden зoрunun bunun manasэnэ bilmemele ridir! Эsim ve Sэfat Tevhidi: Bu Allah Subhanehu ve Teala’nэn kendini Kur-an’da vasfettiрi, Rasulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)’in sahih sьnnetinde bize aзэkladэрэ ьzere, Allah Teala’yэ kendi isim ve sэfatlarэyla birlemekle olur. CEVAP: Ebu Hamid bin Merzuk Ehl’i Sьnnetin Mьdafasэ Bera’atь’l-Eю’ariyyin Ak’aidi’l-Muhalifin min adlэ eserinde юцyle diyor: Эbn Teymiyye’nin rububiyyet tevhidi ile ulыhiyyet tevhidi hakkэndaki gцrьюьne yazdэрэ eserlerin dцrt yerinde ayrэ ayrэ rastladэm. Okuyucularэn anlamasэ iзin цnce Эbn Teymiyye bu gцrьюlerini zikredip sonra iptal edeceрim: 1.) Эbn Teymiyye: Ulыhiyyet tevhidi, kul, Allah’a ibadet edip O’na hiзbir юeyi ortak etmeyerek, O’na ve Resulьne itaat etmesi, O’nun sevdiрi ve razэ olduрu юeyi yapmasэdэr. Rubыbiyyet tevhidi ise, gerзi Allah’эn emir eyleyip vacib kэldэрэ ve onun razэ olduрu юeylerden deрilse de Allah’эn kader ve kaza buyurduрu юeye dahildir. Yani kaza ve kaderinden ibarettir. Kul, Allah’a ibadet edip emirlerini yapmakla mьkellef kэlэnmэюtэr. Ve bu uluhiyet tevhididir. Bu emirleri yerine getirmesi iзin de, O’ndan maрfiret taleb eder ki, bu da, Allah’эn tevhididir. Meselв kul, «Ancak sana ibadet ediyoruz ve ancak senden yardэm diliyoruz» der.
Эbn Teymiyye’nin Fetavв kitabэnэn birinci cьzьndeki sцzleri sona erdi. 2) Эbn Teymiyye Fetavв kitabэnэn ikinci cьzьnьn 275’inci sahifesinde der ki: Bu вyetten maksat, O’na ibadet ederek O’ndan yardэm talep eden, sэrf O’nun kulu olan kimsenin hвlinin beyanэdэr ki, kul, o юekilde O’na kulluk edip O’ndan yardэm istesin. Allahь Teвlв’nэn, «Yalnэz sana ibadet ederiz ve yalnэz senden yardэm isteriz» buyurduрu kavli, ulыhiyyet tevhidi ile rubыbiyyet tevhidinin isbatэnэ gerзekleюtiriyor. Gerзi ulыhiyyet tevhidi tahakkuk edince, rubыbiyyet mвnвsэnэ da iзeriyor ve rubыbiyyet vasfэndan ulыhiyyet vasfэ lвzэm geliyor. Zira her iki vasэftan birisi, diрerinin mвnвsэnэ iзerirse, ikisi beraber zikredilmesi hвlinde her birisi kendisine mahsus mвnвsэnэ ifade etmekten men etmez. Nitekim Allahь Teвlв, «(Ey Muhammedi) Эnsanlarэn Rabbine sэрэnэrэm, de...» (Nas sыresi, вyet: 1) вyetlerde mвnвlarэ birbirinden ayrэ olduрu iзin her iki ismi (Эlвh ile Rab) kelimelerinin ikisini de beraber zikretmiюtir. Zira, Эlвh, kendisine kulluk yapэlmaya mьstehak olan mabud (tapэnэlan zat) tэr. Rab, kulunu terbiye eden (besleyen) zat demektir. 3) Эbn Teymiyye Minhacь’s-Sьnne adlэ eserinin 62’nci sahifesinde bьtьn Mьslьman taifelerin kelвmcэlarэnэ hezeyanэ ile yerdikten sonra, aзэkзa demiю ki: Kelвmcэlar, ulыhiyyet tevhidini, Allah’эn isimlerinin gerзek hakikatlarэnэ isbat etmeyi bilmedikleri iзin, Allah’tan baюkasэna ibadet etmiюlerdir. O konuda aзэkзa sцylediрi sцzleri юudur: Kelвmcэlar, Allah’эn kitabэnda (tevhid) hakkэnda zikrettiрi akli delillerin bilgisine ulaюamadэlar. Dolayэsэyla onlarэ terkederek, bu konuda bвtэl юeylere yцneldiler. Цyle bвtэl yola yцneldiler ki, kendileriyle baюkalarэ arasэnda mьюterek olan doрru yoldan зэkэp, bвzэ bвtэl ve bid’atlэ itikatta bulundular. Ulыhiyyet tevhidi, Allah’эn isim vesэfatlarэnэn hakikatlarэnэn isbвtэ gibi konularэ mutlak tevhiddenatэp зэkardэlar. Tevhidden, yalnэz Allahь Teвlв’nэn her юeyin yaratэcэsэ olduрu ikrarэndan ibaret olan rubыbiyyet tevhidini anladэlar. Halbuki bu зeюit tevhidi, Allahь Teвlв, «Andolsun ki onlara; "Gцkleri ve yeri kim yarattэ?" diye sorsan "Allah..." diyecekler. (Lokman sыresi, вyet: 25) ve yine Allahь Teвlв, «Yedi kat gцрьn, bьyьk Arю’эn Rabbi kimdir? de; Allah’tэr diyecekler. Цyle ise, зekinmez misiniz? de! (Mь’minыn sыresi, вyet: 86, 87) haklarэnda meвlen buyurduрu bu вyetlerdeki, rubыbiyyet tevhidini mьюrikler de ikrar edip kabul ediyorlardэ. Yine Allahь Teвlв mьюriklerden bahisle, «Onlardan зoрu Allah’a ortak koюarak iman ederler» (Yыsuf sыresi, вyet: 106) diye buyurmuюtur. Seleften bir taife onlara, «gцkleri ve yeri kim yarattэ?» dedi, «Allah...» dediler... Bununla beraber, O’ndan baюkasэna ibвdet ediyorlardэ. Allah’эn kullarэna emreylediрi tevhid ise, ancak rubыbiyyet tevhidinin hakikatini iзeren ulыhiyyet tevhididir. Yвni kullar, Allah’a ibвdet edip O’na hiзbir юeyi ortak koюmamalэdэrlar ki, iюte o zaman dinin bьtьnь Allah’a mahsus olur. 4) Эbn Teymiyye Ehlь’s-Suffe adlэ risalesinin 34’ьncь sahifesinde юцyle der: Yalnэz rubыbiyyet tevhidi kьfrь yok etmeyip Mьslьmanlэk iзin yeterli deрildir. Эbn Teymiyye’nin eserlerinin dцrt yerinde, ulыhiyyet tevhidi ile rubыbiyyet tevhidi hakkэnda yazdэрэ tвbirler sona erdi. Ebu Hamid bin Merzuk Ben de юunu derim ki, Эbn Teymiyye, yazdэрэ eserlerinde arzusunu, avam tabakasэ ile onlara benzer birзok sahte fakihlerin pazarlarэnda deрerlendirilmesi iзin, sвlih selef zвtlarэndan, Kur’вn ve hadisten bahsetmekle onlarэ юaюэrtmэюtэr. Ancak yukarэda geзen bu sцzь ile gцrьюlerini aзэklamэю, sцylediрi юeyleri, ne Kur’вn’эn ve hadоsin ve ne de selefin dediklerine baрlayabilmiюtir. Ben de Allah’эn kudret ve tevfikiyle Эbn Teymiyye’nin basit dьюьnceli kimseleri юaюэrttэрэ цlзьsьne karюэ tam ve gerзek olan kesin delillerle kendisini deрerlendirerek derim ki: Dцrt yerde sцylediрi bu sцzleri bвtэldэr: Ebu Hamid bin Merzuk: Birincisi: Эbn Teymiyye’nin mezhebine intisap eylediрi Ahmed b. Hanbel ve talebeleri tevhidi, rubыbiyyet tevhidi ve ulыhiyyet tevhidi diye Эkiye ayэrmamэюlardэr. Эkincisi: Etbaь’t-Tвbiоn’den herhangi birisi, talebesine tevhid iki kэsэmdэr. Bunlar, rubыbiyyet tevhidi ile ulыhiyyet tevhididir. Ulыhiyyet tevhidini bilmeyen kimsenin rubыbiyyet tevhidini bilmesine deрer verilmez, dememiюtir. Юayet Эbn Teymiyye ile insan ve cinler bile bunun isbatэ iзin birleюseler, mezkыr kimselerin hiзbirisinden bцyle bir rivayeti isbat edemezler. Ьзьncьsь: Tabiоnden hiзbirisi, talebesine mutlak tevhid, rubыbiyyet tevhidi ile ulыhiyyet tevhidi diye iki kэsma ayrэlэyor, dememiюtir. Dцrdьncьsь: Peygamber sallallahь aleyhi ve sellemin sahabesinden (Allah onlardan razэ olsun) hiзbir sahabe tevhid, rubыbiyyet tevhidi ile ulыhiyyet tevhidi olmak ьzere iki kэsma ayэrmamэюtэr. Ulыhiyyet tevhidini bilmeyen kimsenin, rubыbiyyet tevhidini bilmesine цnem verilmez. Зьnkь mьюrikler de rubыbiyyet tevhidini biliyorlar dememiюtirler. Эbn Teymiyye ile arkadaюlarэnэ bu yeni зэkarэlan tevhid taksimi hususunda zail bir rivayetle de olsa bize nakletmesi ve isbat etmesi gerekir. Beюincisi: Aziz ve yьce Allah’эn kitabэnэn geniю beyanэ olan Peygamber sallallahь aleyhi ve sellemin hadislerini iзine alan Sahih’ler, Sьnen’ler, Mьsned ve Mu‘cem’ler (adlэ eserler) de, Rubыbiyyet tevhidi, ulыhiyyet tevhidi diye tevhid iki kэsma ayrэldэрэnэ gцsteren bir delil yoktur. Altэncэsэ: Tв ki, Peygamber sallallahь aleyhi ve sellemin halkэ dine daveti, Lв ilahe illallah ve enne Muhammeden Resulullah kelime-i юehadetin sцylenilmesinden ve putlara tapmaktan vazgeзilmesinden ibaret olduрu hususunda hadоs kitaplarэnda fazlasэyla rivayet geзmektedir. O hadislerden en meюhuru, Hz. Muaz b. Cebel’in hakkэnda rivayet edilen hadis-i юeriftir ki, onu Yemen’e gцnderirken kendisine юцyle buyurdu: — «Onlarэ, “Eюhedь en lв ilвhe illallah ve eюhedь enne Muhammeden Resыlullah” (Юehadet kelimesini) demeye davet et. Bunu kabul ederlerse, gece ve gьndьzde (yirmidцrt saatte) ьzerlerine beю vakit namaz kэlmalarэnэn farz olduрunu onlara bildir...» Beю sahih hadis kitaplarэnэn rivayet edip Эbn Hibban’эn da doрruladэрэna gцre, Arabi’nin (зцlde yaюayan bedevi) birisi Peygamber sallallahь aleyhi ve selleme ayэ gцrdьрьnь haber verir. Bunun ьzerine, Hz. Peygamber oruз tutulmasэnэ emretmiю ve adamdan юehadeteyn (Eюhedь en la ilahe illallah ve eюhedь enne Muhammeden resыlullah) kelimesiyle ikrar edip etmediрinden baюka hiзbir юey sormamэюtэr. Эbn Teymiyye’nin bu bвtэl gцrьюьne gцre Peygamber sallallahь aleyhi ve sellem, bьtьn halkэ, rubыbiyyet tevhidini bildikleri iзin, onlarэ bilmedikleri ulьhiyyet tevhidine davet etmesi ve Muaz b. Cebel’e, halkэ ulыhiyyet tevhidine davet et! Ve Ramazan ayэnэn hilвlini gцren arabоye de «ulыhiyyet tevhidini biliyor musun?» diye sormasэ lвzэmdэ! Yedincisi: Allahь Teвlв aziz kitabэnda mutlak kelime-i tevhidi emreder. Nitekim Allah tebareke ve teвlв, Peygamberine sallallahь aleyhi ve selleme hitaben, «Цyleyse, bil ki Allah’tan baюka mвbud yoktur.» (Muhammed sыresi, вyet: 19) diye buyurmuюtur. Kur’вn-э Kerim’deki tevhid hakkэnda varid olan bьtьn вyetlerde ve okunmasэ sevap bakэmэndan Kur’вn’эn ьзte birisine eюit tutulan Эhlвs sыresinin de durumlarэ bцyledir. Allahь Teвlв «Ona (Kur’вn’a) ne geзmiюte ne de gelecekte bвtэl (boю юeyler) yol bulamaz...» (Fussilet, 42) diye vasэflandэrdэрэ aziz kitabэnda kullarэna ulыhiyyet tevhidini emretmemiю ve onlara, ulыhiyyet tevhidini bilmeyen kimsenin, rubыbiyyet tevhidini bilmesine цnem verilmez diye buyurmamэюtэr. Dokuzuncusu: Эbn Teymiyye’nin bu bвtэl itikadэna gцre, bьtьn kullarэ rubыbiyyet tevhidini bilip ulыhiyyet tevhidini bilemedikleri iзin, Allah tebareke ve teвlвnэn, onlara ulыhiyyet tevhidini beyan etmesi, onlarэ dalвlete (sapэklэрa) gцtьrmemesi, yalnэz mutlak tevhidin yarэsэnэ bilmediklerinden dolayэ onlarэ cezalandэrmamasэ vacip olup onlara, «...Bugьn size dininizi ikmвl ettim, ьzerinize, nimetimi bol verdim (tamamladэm) ve Эslвm’эn size din olmasэna razэ oldum...» (Maide sыresi, вyet: 3) buyurmamasэ gerekiyordu. Onuncusu: Эlвh, Rab mвnвsэna Rab da Эlвh manasэnadэr. Mвnв itibariyle ikisi birbirlerinden ayrэlmazlar. Her biri diрerinin yerine kullanэlэr. Bu юekilde kullanэlmalarэ, Allah’эn kitabэnda (Kur’вn’da) pek зoktur. Keza Peygamber aleyhissalвtь vesselamэn hadоslerinde de durum bцyledir. Allah tebareke ve teвlв, «Ey insanlar! Sizi ve sizden цncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz!...» (Bakara sыresi, вyet: 21) diye buyurur. Halbuki Эbn Teymiyye’nin bвtэl inancэna gцre, insanlar, rubыbiyyet tevhidini bilip ulыhiyyet tevhidini bilmedikleri iзin, Allahь Teвlв bu вyet-i celilede, «Эlвhэnэza kulluk ediniz!» buyurmasэ lвzэmdэ. Allahь Teвlв, «Allah, kendisine hьkьmranlэk verdiрi iзin Эbrahim ile Rabbi hakkэnda tartэюan kimseyi (Nemrud’u)’ gцrmedin mi?..» (Bakara sыresi, вyet: 258) meвlen buyurmuюtur. Эbn Teymiyye’nin bвtэl inancэna binaen Nemrud’un rubыbiyyet tevhidini bilip ulыhiyyet tevhidini bilmediрi iзin Allahь Teвlв bu вyette, «Эbrahim ile Эlвhэ hakkэnda tartэюanэ» diye buyurmasэ gerekirdi. Yine bвtэl itikadэna gцre, Allahь Teвlв, «Ey insanlar (Mekkeliler!) Sizi bir юahэstan, zevcesini de ondan yaratэp, bunlardan birзok erkek ve kadэn meydana getiren Rabbinizin azabэndan sakэnэn!» (Nisa sыresi, вyet: 1) meвlen buyurduрu вyette, Rabbiniz demeyip de Эlвhэnэzэn azabэndan sakэnэn, buyurmasэ lвzэmdэ. Ve,«Ey Muhammed! Onu hatэrla ki, Havariler: Ey Meryem oрlu Эsв! Rabbin bize gцkten bir sofra yemek indirebilir mi? dediler.» (Maide sьresi, вyet: 112) meвlen buyurduрu bu вyette yine Эbn Teymiyye’nin bвtэl inancэna gцre, Rabbin kelimesi yerine, «Эlвhэn» buyurmasэ lвzэmdэ. Yine onun inancэna gцre, Allahь Teвlв, «Sonra kвfir olanlar, Rablerini baюkalarэyla bir tutarlar.» (En’am sыresi, вyet: 1) buyurduрu вyetin meali yerine «sonra kвfir olanlar Эlвhlarэnэ baюkalarэyla bir tutarlar.» buyurmasэ lвzэmdэ. Kur’вn~э Kerim’de bu gibi tвbirler pek зoktur. On birincisi: Эbn Teymiyye’nin dediрi gibi, ulыhiyyet ile rubыbiyyet arasэnda fark olsaydэ, kendiliрinden sцz sцylemeyen Hz. Muhammed (sallallahь aleyhi ve sellem), halkэ, Allah tebareke ve te-вlвya davet ettiрi zaman, bilmedikleri ulыhiyyet tevhidini onlara beyan etmesi lвzэm gelirdi ki, beyan etmemesinin sebebi, ya kendisi de ulыhiyyet tevhidini bilmiyordu veya biliyordu da ketmettiрi ihtimalidir. Hz. Peygamber (sallallahь aleyhi ve sellem)’in hakkэnda bu iki ihtimalin dьюьnьlmesi hatadэr. On ikincisi: Эbn Teymiyye’nin, «Mьюrikler, rubыbiyyet tevhidini, yвni Rabbin yaratэcэ, rэzэk verici, yaюatэcэ ve цldьrьcь olduрunu biliyorlardэ.» diye Arap mьюrikleri hakkэndaki iddiasэ bьtьn \ Araplar iзin geзerli deрildir. Kaldэ ki, bьtьn milletlerin mьюrikleri hakkэnda doрru olsun! Halbuki Allahь Teвlв, Kur’вn-э Kerim’in birзok вyetlerinde onlar, kэyameti юiddetli bir юekilde inkвr ediyorlar.’ Onlar, ancak mьrur-u zamanэn (zamanэn geзiюi) цldьrdьрьne itikat ederler, diye haber vermiюtir. Юьphesiz bu inanзlarэ, sцyledikleri birзok юiirlerinden belli olup meюhur olmuюtur. Onlardan birisi, юцyle demiю:
Воспользуйтесь поиском по сайту: ©2015 - 2024 megalektsii.ru Все авторские права принадлежат авторам лекционных материалов. Обратная связь с нами...
|