Главная | Обратная связь | Поможем написать вашу работу!
МегаЛекции

Bu Hadise Yapэlan Bazэ Эtirazlara Cevaplar 13 глава




«Sabah ve akюam vakitlerin hьcьm ve tekrarэ (mьrur-э zaman) Kьзьk зocuklarэ genзleюtirmiю; yaюlэlarэ da цldьrmьюtьr.» Mьюriklerin «rahimler, (canlэlarэ) dэюarэ iter (зэkarэr), yer de yu­tar.» юeklindeki sцzleri meюhurdur.

Evet, mьюrikler ve bir takэm kвfirler Allah’эn varlэрэnэ inkвr etmezler. Ancak, Hiзbir kвfir Mьюrikler Allah’эn varlэрэnэ inkвr etmez, Rubыbiyet tev­hidini kabul ediyorlardэ sцzь hatadэr. Zоrв kimi kвfirler Вlemi’in yaratэcэsэnэ inkвr ederler. Dehrоler ve (sэ­fatlarэ kabыl etmeyen deрil de, Allah’эn zвtэnэ inkвr eden) Muattэle bunlar­dandэr. Hэristiyanlarэn Эsa aleyhisselвm’э, Yahudilerin de Ьzeyir aleyhisselвm’э Allah’a ortak koюmalarэnda. Hakk’эn dэюэnda herhangi bir varlэkta gьз ve kudret vehmettikleri iзin mьюrik olmuюlardэr. Yani Hazreti Эsa ve Ьzeyr aleyhisselвmda, Allah’эn yarattэрэ bir kudret yerine, mьstakil bir kudret vehmetmiюlerdir. Sыfiler, Ehl-i Sьnnet itikadэna sahiptirler. Sыfiler, (fenв fi’l-ef‘вl, fenв fi’s-sэfat ve fenв fi’z-zвt mertebelerinde) Hakk’эn fiil, sэfat ve zatэndan baюka bir юey mьюahede etmezler. Ayrэca onun dэюэnda herhangi bir mahlыkta kudret tevehhьm edilmesine, Allah’tan baюka hakiki bir fail kabul edilmesine юiddetle karюэ зэkarlar.

Akэllэ kimse, «mьюriklerin bu itikatlarэ kьfьr olduрu hвlde, rubыbiyyet tevhidini nasэl biliyorlar?» diyebilir. Rubыbiyyet tevhidini ikrar ettikleri kabul edilse de, Эslвm ulemasэnэn nezdinde buna tevhid de­nilemez. Эbn Teymiyye’nin inancэna gцre, rubыbiyyetin ikrar edilmesi tevhid olsaydэ, mьtekebbir ve zвlim Kureyю mьюrikle­ri, Peygamber (sallallahь teвlв aleyhi ve sellem)’in doрruluрunu tas­dik etmeleriyle Allah’эn вyetlerini tekzib etmeleri tevhid olacaktэ. Hвlbuki akэllэ kimse bunu kabul edip sцylemez.

Kureyю mьюriklerinin, Peygamber (sallallahь aleyhi ve seоlem)’in doр­ruluрunu tasdik ettiklerini ve Allah’эn вyetlerini inkвr ettik­lerine dair Allahь Teвlв юцyle buyurur: «Onlar, seni yalancэ зэkar­mэyorlar, lвkin (bilakis) o zвlimler, Allah’эn вyetlerini inkвr ediyor­lar.» (En’вm sыresi, вyet: 34). Эbn Teymiyye’nin itikadэna gцre, rubыbiyyetin ik­rarэ, tevhid olsaydэ, Ad kavmi kendilerine bir yaratэcэ olduрunu bil­gileriyle, Allah’эn Resulь Hыd aleyhisselвma iman etmeleri iзin on­larэ Allah’эn azabэndan korkuttuрunda Allah’эn вyetlerini ve kendisi­ni tekzib etmeleri onlar iзin bir tevhid akidesi olup Kur’вn-э Kerim’de onlardan hikвyetle, «Ve bizden daha gьзlь kim var?» (Fussilet, sыresi, вyet: 15) dedikleri sцzlerinden onlarэ men edecekti.

Bu вye­tin devamэnda Cenвb-э Hak Teвlв bu dediklerine karюэ, «Kendileri­ni yaradan Allah’эn onlardan daha gьзlь olduрunu bilmediler mi? Onlar, alвmetlerimizi de tanэmэyor­lardэ.» buyurdu. Эюte akэllэ kimse bunu sцylemez. Kur’вn-э Kerim’de be­lirtildiрi gibi Firavun, Musa (aleyhissalвtь vesselam)’dan Rabbь’l-вlemоn’in (Allah’эn) hakikati­ni sor­duрu zaman, Kur’вn-э Kerim’in aзэkla­dэрэ ьzere, Mыsв (aley­hissalвtь vesse­lam) sualine, «Eрer anlayэюlэ iseniz, O, gцklerin, ye­rin ve bunlarэn ara­sэndakilerin Rabbidir.» (Юuвra sыresi, вyet: 24) dedi. Musa’nэn verdiрi bu cevaba karюэ Firavun, «Ben sizin en yьce Rabbinizim.» dedi. (Nвziвt sыresi, вyet: 24) ve yine Fira­vun, «Ey ileri gelenler! Sizin iзin benden baюka ilвh tanэmэyorum.» (Kasas Sыresi, вyet: 38 «Юьphesiz size gцnderilen Peygamberiniz delidir.» (Юuarв sыresi, вyet: 27) demiюtir. Akэllэ bir kimse, bu gerзeрe raр­men, «Firavun, rubыbiyyet tevhidini biliyor.» diyebilir mi? Yine akэl sahibi olan kimse, kendine rubыbiyyeti iddia ederek Allah’эn halili (dostu) olan Эbrahim aleyhissalвtь vesselam ile Rabbi hak­kэnda mьnakaюa edip deliller getirmeye зalэюan, kendisinin de diril­tici ve цldьrьcь olduрunu iddia eden «Kenan oрlu Nemrud, rubы­biyyet tevhidini biliyor.» der mi? Yine akэllэ kimse, Allah’эn varlэ­рэnэ inkвr eden Dehriyye [420] tek bir ilвhэn varlэрэnэ inkвr eden Seneviyye, [421] birзok оlвh ve Rablar olduрuna hьkmeden Veseniyye (put­lara tapan) ve Tenasьhiyye, [422] Mazdekiyye, [423] Hьrremiyye, Babiyye [424] ve Marksiyye, [425] taifelerinin hepsi sapэk olduk­larэ halde hepsinin rubыbiyyet tevhidini bildiklerini iddia eder mi? Hal­buki yeryьzь sв­kinlerinin зoрu, Rabbi inkвr eden Dehriyyыn, Tabiоyyыn, Эbahiyyыn [426] ile Melвhоde [427] taifeleridir. Hattв Avrupa halkэ gibi Hэristi­yan ve Ya­hudi dininde olanlarэn зoрu, bu iki dinden зekilip ilhad ve Эbahe dinine girmiю, Nuh aleyhissalвtь vesselamэn zamanэndan beri Эlhadзэlэk ile Эbahilik mezhepleri yeryьzьnde yaygэn hвldedir. Юimdi­lerde dьnyanэn dцrtte birini teюkil eden yeryьzьnьn sakinleri bu iki inanз ьze­redirler.

On ьзьncь delil: Yine, mьюrikler hakkэnda nazil olan Allahь Te­вlв’nm: «Yedi gцрьnve yьce Arю’эn Rabbi kimdir? de» (Mь’minьn sыresi, вyet: 86), «Allah’tэr.» diyecekler. (Mь’minьn sыresi, вyet: 87) meвlen bu­yur­duрu вyeti, Mьslьmanlara hamletmesi de fasittir. Zira Эbn Teymiy­ye’nin bвtэl itikadэna gцre, mьюrikler rubыbiyyet tevhidini bilmiю ‘olsalardэ, Allahь Teвlв, Peygamberi sallallahu aleyhi ve sellem’e «Eрer biliyorsanэz (sцyle­yin), her юeyin melekыtu (yцnetimi) ken­disinin elinde olan, kendisi her юeyi gцzeten, fakat kendisi korun­maya muhtaз olmayan kimdir?» diye sor!» (Mь’minьn sыresi, вyet. 88) diye emretmez ve onlar, bu юeylerin yaradanэm bildikleri iзin, kendilerinden bu юeyleri sormasэ hakkэndaki emri abes olup, mev­cut olan bir юeyin tahsili kabilinden ola­caktэ ki, bu talebin Allahь Teвlв’dan sвdэr olmasэ muhaldir. Юayet yine onun bu bвtэl gцrьюь­ne gцre, yani, mьюrikler rubыbiyyet tevhidini bilmiю olsalardэ, Aziz ve Yьce Allah’э, kэyameti inkвr edip kвfir olmaz, baюkala­rэnэ Allah’a ortak etmez, onlara ibadet etmezlerdi. Ve eрer rubыbiyyet tevhidi­ni bilselerdi, Allahь Teвlв onlarm hakkэnda: «Hayэr, biz onlara ger­зeрi getirdik ama onlar yalancэdэr­lar.» (Mь’minыn sыresi, вyet: 90) buyurmayacaktэ. Bu вyet-i celileden mak­sat, «Biz onlara gerзeрi getirdik ama onlar, kэyameti inkвr ederek, Allah’tan baюkasэnэ O’na ortak edinmek ve daha baюka inkвrlarэyla bu gerзeрi yalanladэlar.» demektir. Gerзi haki­katen bu юeyleri inkвr etmiюlerse de, ancak Allah subhвnehы ve teвlв, Peygamberi sallallahь aleyhi ve selle-me, aleyhlerinde delil getirip onlarэ mьcadelede etkisiz bэrakacak, yaradэlэю ve akэlda inkвr edilmeleri mьm­kьn olmayan mezkыr юey­leri dьюьnmeleri iзin emretmiюtir. Эbn Teymiyye, Peygamber sallal­lahь aleyhi ve sellem’in bu вyetlerde geзen юeyleri ha­kikо olarak mьюriklerden sorduрu ve onlarэn da kendisine sцzle cevap vermiю olduklarэna dair, yeryьzьndeki bьtьn halkэ yardэmэna зaрэrsa bi­le Peygamberden naklen bunu isbat etmesi mьmkьn deрildir.

Эbn Teymiyye nin ayetin mealini Mьslьmanlara hamletmesi

Allahь Teвlв’nэn, mьюrikler hakkэnda,

«Onlardan зoрu, ancak Allah’a ortak koюarak iman ederler.» (Yыsuf sыresi, вyet: 106) meвlen buyurduрu вyeti Mьslьmanlara hamletmesi de fвsid bir gц­rью­tьr. Mьfessirlere gцre, bu вyetin meali юцyledir: Onlarэn зoрu Allah’эn var­lэрэnэ ikrar eder. Ancak ya O’ndan baюka kendisine ortak koюa­rak O’na ibadet etmekle veya rahib ve hahamlarэnэ kendilerine Rab edinmekle veya Allah’a evlвd isnad etmekle veya ancak, «Mвliki olduрu mьlkьnde юeri­kin­den baюka hiзbir юeriki yoktur» veya bu­na benzer sцzleri demek ve itikad etmekle iman ediyorlar demek­tir.

Эbn Teymiyye taraftarlarэ ile Vehhabоlerin; «Tevhid, rubыbiyyet tev­hidi ve ulыhiyyet tevhidi юeklinde iki kэsma ayrэlэr.» diyerek yaptэklarэ bu taksim Эbn Teymоyye’den цnce, hiзbir kimse tarafэndan ortaya atэlmamэю­tэr. Эlerde gцrьleceрi ьzere akla yatacak bir юey de deрildir. Resыlullah sallallahь aleyhi ve sellem dahi, Эslвmiyet’e dahil olan hiзbir kimseye, «Эs­lвmiyet’te iki tevhid var; sen ulыhiyyet tevhidine itikad etmedikзe Mьslь­man olamazsэn» diye buyurmadэ, buna tek bir kelime ile de iюaret etmedi. Эbn Teymiyye taraftarlarэ, her юeyde onlara uyduklarэnэ ve onlarla iftihar eylediklerini sцyledikleri selef вlimlerinden olan hiзbir kimseden de bцyle bir taksim duyulmamэюtэr ve tevhidin bu taksiminde hiзbir fayda yoktur. Zira, юьphesiz hak ilвh, hak Rab, bвtэl, ilвh da bвtэl Rab demek­tir. Эbadete, ilвhlaюtэrэlmaya, ancak gerзek olan Rab mьstehaktэr. Bir юeyin menfaat ve zarar verecek bir Rab olduрuna itikad etme­diрimiz takdirde, kendisine ibadet etmemizin hiзbir mвnвsэ yoktur. Bir юeye ibadet edilmesi o юeyin menfaat ve zarar verecek bir Rab olduрuna inanэlmasэna terettьp eder. Nitekim, Allahь Teвlв; «Gцklerde, yerde ve ikisinin arasэndaki юeylerin Rabbi O’dur. O’na kulluk et ve ibadetinde gьзlьрe katlan!..» (Meryem sыresi, вyet: 85) diye meвlen buyurmuюtur.

Эюte Cenвb-э Hak Teвlв, bu вyet-i celilenin mealinde ibadeti, rubыbiyyet vasfэna baрlamэюtэr. Зьnkь biz, Allahь Teвlв’yэ menfaat ile za­rar, kudreti altэnda bir Rab olarak itikad etmediрimiz zaman kendisine iba­det etmemizin hiзbir mвnвsэ yoktur. Yine Allahь Te­вlв; «Ayэlэn! Gцklerde ve yerde gizli юeyleri зэkaran Allah’a secde edin...» (Nemi sыresi, вyet: 25). Allahь Teвlв, bu вyetin meвliylekendisinde tam bir kud­ret sabit olan zat­tan baюkasэna secde edilmesinin caiz olmadэрэna iюaret eder. Ve baюkasэna secde edilmesinin bir mвnвsэ yoktur. Aklэn kabul et­tiрi юey de budur. Kur’вn-э Kerim ile Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in hadisi de buna delвlet etmektedir. Nitekim Allahь Teвlв, Kur’an’da: «Size melekleri ve peygamberleri rablar olarak benimsemenizi emretmesi yaraюmaz...» (Вl-i Эmran sыresi, вyet: 80). Эюte Allahь Teвlв, mьюriklerin tek bir Rab deрil, mьteaddit rablar edindik­lerini aзэkзa belirtmiюtir. Kur’вn-э Kerim, mью­riklerin melekleri kendilerine Rab edindiklerini saraha­ten bildirdiрi hвlde, Эbn Teymiyye ile Muhammed b. Abdьlvehhab, «Mьюrikler rubыbiyyet tevhidine itikad etmiю olup muvah­hittirler; itikadlanna gцre, bir Rabtan baюka rab yoktur. Ancak ulыhiyyet tevhidi hususunda Allah’a юerik koю­muюlardэr.» demiюlerdir. Halbu­ki Allahь Teвlв, Kur’вn-э Kerim’de Yыsuf (a.s.)’un, iki hapis arka­daюэnэ rubыbiyyet tevhidine davet ettiрini belirterek юцyle buyurur:

«...Ayrэ ayrэ birзok rablar mэ daha iyidir, yoksa ьstьn olan bir Allah mэ?» (Yыsuf sьresi, вyet: 39). Yine Allahь Teвlв; «...Onlar, (ьmmetinden цn­ceki ьmmetler) kendilerine зok acэyэcэ (Rahman) olan Allah’э inkвr etti­ler. (Onlara), O, benim Rabbimdir, de...», (Ra’d sыresi, вyet: 30).

Эюte bu вyetlerden de anlaюэlэyor ki, mьюrikler kendilerine bir deрil, birзok rablar edinip onlara ibadet ederlerdi. Allahь Teвlв’nm rubыbiyyetini inkвr eden mьюrik bir kimseye hitaben; arkadaюэn­dan hikвyetle; «Kendisiyle konuюtuрu arkadaюэ ona: "Seni toprak­tan, sonra nutfeden yaratanэ, sonunda seni insan kэlэрэna koyanэ mэ inkвr ediyorsun? Эюte O, benim Rabbim olan AUahtэr..." dedi.» (Kehf sыresi, вyet 37 -38). Bu вyet-i celile de mвnвca цncekine benzer. Cenвb-э Hak kэyamet gьnь diyecekleri sцzleri hikвyetle buyurduрu; «Allah’a and iзeriz ki biz apaзэk azgэnlэk iзinde idik; зьnkь biz si­zi вlemlerin Rabbine eюit tutmuюtuk.» (Юuarв sыresi, вyet: 97 - 98). Bu вyet-i celilelerin mвnвsэna dikkat edildi­рinde, zahire gцre biz sizi kendi­mize rablar edindiрimiz iзin, demektir. Yine; «Bir de on­lara, "baрэюlayэcэya (Rahman’a) secde edin!" denildi­рinde, "baрэю­layэcэ (Rahman) nedir? Senin emrettiрine secde eder miyiz?" der­ler...» (Furkan sыresi, вyet: 60) meвlen buyurduрu bu вyetin mв­nвsэna bak! Acaba bu sцzьn sahibi olan kimse, muvahhid mi (tek bir Allah’эn varlэрэna inanan mэ) dэr? Veya bunu itiraf ettiрini bi­liyor musun? Daha sonra, Allah’эn; «...Onlar (insanlar) ise, Allah hakkэnda mьcadele ederler (зene yarэюэ yaparlar)...» (Ra’d sыresi, вyet: 13) buyurduрu bu ve buna benzer вyetlerin mвnвsэna bak ki, hepsini zikret­mekle sцzь uzatmэyoruz.

Demek ki hakikat, Эbn Teymiyye’nin iddia ettiрi gibi deрildir; aksine mьюrik olan bu kвfirlerde rubыbiyyet tevhidinin inancэ yok­tur. Yыsuf (a.s.) zindandaki iki arkadaюэnэ rubыbiyyet tevhidinden baюka bir юeye davet et­miyordu. Zira Yыsuf (a.s.)’un itikadэnda, bir юeye rubыbiyyet tev­hidi, diрer baюkasэna ulыhiyyet tevhidi denilir, diye bir юey yoktu. Yoksa Hz. Yыsuf (Aleyhisselam)’un, tevhide davet eyledi­рi iki arkadaюэ, tevhidi kendisin­den daha iyi biliyorlardэ da onu ilвhlar diye tвbir etmeyip, «Birзok rablar mэ iyi?» diye buyurduрu sцzьnde yanэltэyorlar mэ idi?

Allahь Teвlв (insanlar, ruh вleminde iken) onlardan rubыbiyyetin ik­rarэ iзin aldэрэ ahdi hakkэnda- «...Rabbiniz deрil miyim?» di­ye sordu "Evet Rabbimizsin" dediler...» (Araf sыresi, вyet: 172) di­ye buyurur. Юayet, «Mью­rikler nezdinde rubыbiyyele tevhidi tahak­kuk etmiю, fakat bu iman husu­sunda yeterli olmayэp kэyamet gьnьAllah’эn azabэndan onlarэn kurtulmala­rэna yetmez.» diyen Эbn Teymiyye’nin dediрi gibi olsaydэ, bu вyette buyur­duрu ьzere rubыbiyyeti iзin, onlardan sцz almasэ, вyetin de­vamэnda onlar­dan hikвyetle; «...Gerзekten biz bu ahidden gafil idik...» (A’raf sыresi, вyet: 172) diye mьюriklerin kэyamet gьnь ileri sьrecekleri bцyle bir maze­retleri de sahih deрildir. Rubыbiyyet tevhidi itikadэ imanla­rэna yeterli ol­saydэ (Эbn Teymiyyecilerin dediрi gibi) Allahь Teвlв’nэn, misak (ahid) tвbirini, ulыhiyyet tevhidini itiraflarэnэ icab ettirecek tвbirle deрiюtirmesi vacip olacaktэ.

Bu dвvalarэnэn iptaline dair uzun uzadэya konuюmak imkвnэ­mэz ol­masa dahi bu husus aзэk bir gerзektir. Her halь kвrda bu вyetten anlaюэl­dэрэna gцre, Cenвb-э Hak Teвlв, юьphesiz olarak in­sanlardan, yalnэz rubыbiyyet tevhidinin ikrarэyla iktifa etmiюtir. Eрer, rubыbiyyet tevhidi ile ulыhiyyet tevhidi birbirlerinden ayrэ hakikatler olsalardэ, Allahь Teвlв, ulыhiyyet tev­hidinin ikrarэnэ da onlardan talep edecekti. Akaid ilminin teriminde Allah ile Rab kelimeleri bir mвnвda oldukla­rэna, Cenвb-э Hakk’эn meвlen; «...Gцklerin yerin ve ikisi ara­sэnda bulu­nanlarэn hьkьmranlэрэ kendisinin olan Allah ne yьce­dir.» (Zьhruf sыresi, вyet: 84) buyurduрu вyeti de delвlet eden de­lillerdendir. Зьnkь, вhir zamanda O’na ibadet edecek hiзbir kimse olmasa da yine yeryьzьnьn ilвhэ­dэr. Юayet Эbn Teymiyye Taraftrlarэ, bu вyette geзen ilвh kelimesinin mв­nвsэ, «O, yeryьzьnde mabuddur. Yвni, ibadete mьstehaktэr» diye­cek olsa­lar, cevabэnda; «Цyle ise, ilвh ile Rab arasэnda mвnвca hiз­bir fark yoktur. Zira ibвdete mьstahak olan Zвt, Rab olandan baю­ka bir юey deрil­dir,» deriz.

Firavun’un Musa (aleyhissalвtь vesselam) ile yaptэрэ mьcade­le an­cak rubыbiyyet sэfatэ hakkэndadэr. Kur’вn-э Kerim ondan hikвyetle: «Ben sizin en yьce rabbinizim, dedi.» (Nвziвt sыresi, вyet: 24), yine ondan hikвyetle: «(Firavun), "Эnan ki benden baюka tanrэ tanэrsan seni zindan­lэklar iзine atarэm." dedi.» (Юuarв sыresi, вyet: 29). Bu konunun uzatэlma­sэna artэk hiзbir sebep yoktur.

Эbn Teymiyye’nin, «Mьюrikler rubыbiyyet tevhidini bilir.» diye id­diasэ­nэn iptaline dair hadоs-i юerif ise, mezarda iki sual meleрinin цlьden ilвhэn demeyip «Rabbin kimdir?» diye sual ettikleri hakkэnda varid olan hadоstir. Зьnkь melekler, Rab ile ilвh arasэnda tefrik \ etmezler. Zira onlar ne Эbn Teymiyyeci, ne de doрru yoldan sapmэюkimselerdir. Эbn Teymiyyecilerin mezhebine gцre, sual meleklerinin цlьden «Rabbin kim­dir?» deрil, «Allah’эn kimdir?» diye veya her ikisinden sual aзmalarэ va­cip idi.

Allahь Teвlв’nэn, «Andolsun ki, onlara: “Gцkleri ve yeri kim ya­rattэ?” diye sorsan, “Allah...” diyecekler.» (Lokman sыresi, вyet: 25) meвlen buyurduрu вyet-i celile Эbn Teymiyye’nin dвvasэna de­lil olamaz. Зьnkь, kesin deliller ve mвnвlarэ aзэk olan вyet-i keri­meler delвlet edi­yorlar ki, mьюrikler, zamanэn hьkmьne icabet et­meye zorunlu olduklarэn­dan gцnьllerinde olmayan юeyi sцylerler. Onlarэn kalplerinde istikrar et­meyen veya akэllarэna yatmayan юey­leri de sцylemiю olabilirler. Зьnkь mьюrikler, bцyle cevap vermekle beraber bцylece itikad etmeyip yalan sцylediklerine delвlet eder юeyler, kendilerinden sadэr olmuюtur. Zarar ve menfaati Allah’tan baюkasэna isnat ediyorlar. Koyu cehaletleri yьzьnden Allah’э bil­mez, hattв kьзьk iюlerin husulьnde bile baюkasэnэ O’nun ьze­rine takdim ederler. Allahь Teвlв’nm mьюriklerden hikвyet eylediрi; «Ne diyelim, sana mabutlarэmэzdan bвzэsэnэn kцtьlьрь dokunmuю olacak.» de­diler... (Hыd sыresi, вyet: 54) sцzlerini dьюьnerek bak! Цyle ise, Эbn Teymiyye, «Mьюrik­ler, putlar, ne ziyan ne de menfaat veriyorlar di­ye itikad eder­ler...» юeklin­de sonuna kadar devam eden sцzь nasэl diyebilir?

Daha sonra mьюrikler, ekin ve davarlarэ hakkэnda Cenвb-э Hakk’эn on­lardan hikвyet eylediрi; «Kendi zanlanna gцre, "Bu Allah’эndэr, bu da putlarэmэzэndэr." diyerek Allah’эn yarattэрэ hayvan­lardan ve ekinlerden pay ayэrdэlar. Putlarэ iзin ayэrdэklarэnэ Allah iзin vermez, ama Allah iзin ayэrdэklarэnэ putlarэ iзin verebilirlerdi...» (En’вm sыresi, вyet: 136) sцzle­rini dьюьn ki, onlar en kьзьk ve hakir юeylerin hвsэl olmasэnda Allah’a ortak koюtuklarэ юeyleri Allah’tan Цnce tutmuюlardэr.

Allahь Teвlв mьюriklerin putlarэ hakkэndaki itikadlarэna dair buyurdu ki: «...Ortak koюtuрunuz, yardэmlarэnэ umduрunuz юeyleri sizinle bir­likte gцrmьyoruz...» (En’вm sыresi, вyet: 94). Allahь Te­вlв bu вyet-i celilede mьюriklerin, putlarэn Allah’a ortak oldukla­rэna itikad ettiklerini bildirmiюtir. Ebы Sьfyan’эn Uhud gazvesi gь­nь:

— «Ey Hьbel (bir putun ismidir) yьksel!» deyince, Peygamber sallallahь aleyhi ve sellemin:

«Allah her юeyden daha ьstьn, daha yьcedir.» diye verdiрi ce­vabэ da mьюriklerin itikadэna delвlet eden delillerdendir.

Эюte bunu iyi dьюьn! Sonra Эbn Teymiyye’nin mьюriklere isnat ettiрi «tevhidde mьюrikler, Mьslьmanlar gibi olup mьюrikler ancak ulыhiyyet tev­hidine inanmadэklarэ iзin onlardan ayrэlmэюlardэr,» de­diрi kavlinden ne anladэрэnэ bana sцyle.»

ЭTЭRAZ:

Эmam Ebu Hanife (ra) rubыbiyet ve ulыhiyet bahsetmiюtir.

a. Allah'a dua ederken yukarэya yцnelinir, aюaрэya deрil. Зьnkь aюaрэnэn rubыbiyet ve ulыhiyet vasfэ ile ilgisi yoktur.(Эmam Ebu Hanife (ra), Fэkhu'l-Ebsat)

b. Эbвdet kelimesi, taat, raрbet ve rubыbiyetin ikrarэ mвnвlarэna gelen юьmullь bir kelimedir. (Эmam Ebu Hanife (ra), el-Alim ve'l-Mьteallim)


CEVAP:

1. Эmam Ebu Hanife (ra) verdiрiniz kaynaklarda gьnьmьzdeki selifi gцrьюь ьzerine olduрunu iddia edenlerin yaptэрэ gibi Tevhidi Rubыbiyet ve Ulыhiyet diye ikiye ьзe ayэrmamэюtэr bu bir iftira. Эmam Ebu Hanife (ra) gьnьmьzdeki selifi gцrьюь ьzerine olduрunu iddia edenlerin yaptэрэ gibi Tevhidi Rubыbiyet ve Ulыhiyet diye ayэrэp belli kalэplar oluюturup bu kalэba girmeyen milyonlarca mьslьmana bunlar tevhidi bilemedi ilahэn manasэnэ bilemedi deyip tekfir etmemiюtir.

2. Size ne oluyor da bцyle bir itirazэ dile getirebiliyorsunuz. Yine haklэ зэkmak iзin kendi kafanэza gцre yeni kaideler kurallarmэ зэkartэyorsunuz. Bidatэn tanэmэ yьzyэllarca bilinen bir юey. Юimdi siz bu tanэmэ deyiюtirip Resulullah bir юeyden bahsetmemiю yapmamэю olsa bile Эmam Ebu Hanife (ra) bahsetmiю demiю ise o юey bidat olmaz mэ demek istiyorsunuz. Bunu biz deseydik bize ne derdiniz.

ЭTЭRAZ:

Evet Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Sahabeden’ten hiз kimse tevhidiьз taksim ola­rak ayэrmadэ ama manen vardэ diyorlar.

CEVAP:

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ve Selef zamanэnda yoktur diyerek birзok юeye bi­dat bid’at-э hasenesi olmaz diyen Selefi gцrьюь ьzere olduрunu iddia edenlerin bцyle bir ayrэma da bidat demeleri gerekiyordu.

Madem manen var olmasэnэ delil olarak kabul edeceksiniz bizim yap­tэрэmэz bazэ юeylere Resulullah demiюmi yapmэюmэ, sahebe demiюmi yapmэюmэ diyerek bidat diyordunuz. Bizde yaptэklarэmэza manen var lafzen bidat olabilir dersek kabul edecekmisiniz.? Eger kabul etmezseniz kendi yaptэklarэnэzэ bidat gцrmeyip baюkalarэnэ yaptэрэnэ bidat gцrmekle зeliюkiye dьюmью olmazmэsэnэz. Эleride gelicek olan Onlarla Munazara Zordur ve Elbani’nin Эbn-i Teymiyye’nin Kitaplarэnda Zayэf ve Uydurma Hadislerin Olduрunu Sцylemesi konularэnda geniю цrnekler ile aзэklandэрэ gibi, Эtbar ettiрiniz Elbani’nin demesine gцre Эbn Teymiyye, Эbn Kayyэmэn, zayэf hadisle hatta uydurma hadisle amel edip kitaplarэna yazmэю iken, bizim getirdiрimiz hadisleri zayэflatmaya зalэюэp delil olarak kabul etmi­yorsunuz. Эюinize geldiрi zaman tevil yapmazken iюinize geldiрi zaman tevil yapэyorsunuz. Эюinize geldiрi zaman dцrt meshepten birine sarэlэp kabul ederken iюinize gelmediрi zaman dцrt meshebin gцrьюьnь kabul etmiyor­sunuz. Bu anlattэklarэmэza цrnekleri bu kitabэn birзok yerinde gцreceksi­niz. Tevhidi, Rubыbiyet ulыhiyet isim ve sэfat tevhоdi diye ayэrmak bidat iken siz buna bidat demeyip amel etmenizde bu зeliюkili durumlarэnэzdan biri olmuю oluyor.

Tevhidi ьзe taksim etme hususunda bazэ dьzenleme yapэldэktan sonra ihtilaflarэn giderilmesi birlik adэna orta bir gцrью olusmasэ iзin ya­pэcэ ola­rak юцyle denilebilinirdi: Tevhidi ьзe taksim etmek Kuran’a ve Sьnnete aykэrэ olmamasэ yцnьyle sapэklэk ifade edilen Эslвm юeriatэnda aslэ olmayan bir юeyi icat etmek anlamэnda olan юer’о anlamda bidat deрildir. Aslэ olmasэ itibariyle lьgat anlamэnda bid’attэr. Yani Bid’at-э hasenedir de­nilebilir. Dikkat edin iki юekliyle de bid’at diye anэlэyor. Ama biri caiz deрil, diрeri ise caizdir. Вlimlerimiz bu ve benzeri konularda kendi aralarэnda birlik beraberlik adэna orta bir yol bulabilir. Yeter ki yorumlarэmэzэ tekfir yцnьne deрil; birlik, beraberlik yцnьne doрru yapalэm.

Tevessьl Эle Эlgili Вyetler

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللهَ وَابْتَغُوا إِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ

“Ey imвn edenler! Allah-u Teвlв’dan korkunuz. Ona yaklaюmak iзin vesile arayэnэz!” [428]

Zвt Эle Tevessьlь Kabul Etmeyenlerin Gцrьюь:

Yaratэlmэю varlэklarэn zatlarэ ile tevessьlьn cevazэna delil getirdikleri zaman, bu вyeti ileri sьrerler. Bu bir yanэlgэdэr. Зьnkь вyet-i kerime, Ehl-i Sьnnet ve’l-Cemвat nazarэndaki sahih tevessьlьn ispatэnda delildir. Bu da вyetteki vesile kelimesinde цnce ve sonra geзen imвn, takva ve Allah yo­lunda cihat gibi sвlih amellerdir. Bu konuda Ehl-i Sьnnet arasэnda ihtilaf yoktur. Ancak onlarla muhвlifleri arasэndaki ihtilaf, yaratэlmэюlarэn zatlarэyla tevessьlьn meюruluрu konusunda, bu вyetin delil olarak kullanэlэp kullanэ­lamayacaрэ noktasэndadэr. Bu вyette onlarэn sцyledikleri юeye aзэk veya dolaylэ herhangi bir iювret yoktur. Вyet-i kerimedeki vesile ile kastedilen юey, Allah-u Teвlв’ya itaatle ve onun razэ olduрu amelle yaklaюmaktэr. Ehl-i Sьnnet ve’l-Cemвat mьfessir­leri arasэnda bu konuda hiзbir ihtilaf yoktur.

Эbn Cerоr et-Taberо (v. 310/922), bu вyetin tefsirinde юunlarэ sцyledi:

Allah-u Teвlв, bu вyetle юunu kastediyor: Ey haber verdiрi, sevap vaat ettiрi ve ceza ile korkuttuрu konularda Allah’э tasdik edenler! “Allah’tan korkun!” Size emrettiрi, size yasakladэрэ юeylerde O’na itaat ederek icabet edin! Rabbinizi ve Peygamberinizi tasdikinizi ve imвnэnэzэ salih amelleri­nizle ispat edin! وَابْتَغُوا إِلَيْهِ الْوَسِيلَةَ / Ve O’na yaklaюmaya vesile arayэn!” onun razэ olduрu amel ile O’na yakэn olmaya зalэюэn!

Vesile kelimesinin gerзek manasэ, вlimlerin genelinin ulaюmэю olduk­larэ manadэr ki, ibadetlerde Peygamberin getirdiрi юekle uygun olarak, ih­lвsla Allah’a yaklaюmak demektir. Эbn Abbвs radэyallahu anhumв’nэn tefsiri de, bu mananэn iзinde vardэr. Зьnkь ihtiyaзlarэn giderilmesi iзin Allah’a yalvarmakta ve yakarmakta onun rэzasэna ve rahmetine kavuюmaya vesile olan en bьyьk ibadet tьrlerinden biridir.

Bu araюtэrmayla црrenmiю oldun ki, tasavvuf iddiasэndakilerin pek зo­рunun вyetteki vesileden, kendisi ile Rabbi arasэnda aracэ olan юeyhin kas­tedildiрini iddia etmesi, kцrlьk ve yolunu kaybetmek demektir.

Bizim burada vesileye getirdiрimiz yorum budur. Юu вyet-i kerоmedeki anlamэ da budur:

أُولَئِكَ الَّذِينَ يَدْعُونَ يَبْتَغُونَ إلى رَبِّهِمُ الْوَسِيلَةَ

“Onlarэn yalvardэklarэ bu varlэklar da, Rablerine hangisi daha yakэn olacak diye vesile ararlar” [429]

Buradaki vesile ile kastedilen юey, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’in kendisi iзin Allah’tan istememizi emrettiрi ve Allah’эn ona vere­ceрini umduрumuz Cennet’teki bir makam deрildir. Зьnkь o manadaki bir vesile bir kula verilecektir, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de, o kulun kendisi olduрunu ьmit etmektedir.[430]

Zat ile Tevessьlь Kabul Edenlerin Gцrьюь

Cenab-э Hak’ka yaklaюmak iзin vesile aramak, bu maksada gцtьrecek her tьrlь meюru yola baюvurmak demektir. Zira burada zikrettiрimiz вyetlerde vesile kelimesi genel anlamda zikredilmiю ve kiюiyi Allah-u Te­вlв’ya yaklaюtэracak vesilenin ne olduрu hususen belirtilmemiюtir. O halde buradaki vesile, tek bir юey deрildir. Kulu, Rabbine yaklaюtэracak ve ilвhо huzurda kabul gцrmesini, sevilmesini saрlэyacak her юey vesilenin iзine gir­mektedir.

Вyette hвslэk veya tahsis, yani belli bir tahdid, sэnэrlandэrma yok. O halde aranэlabilecek vesileler, hьkьmleri farz, [431] vacip, sьnnet, mьstehap, mendup ve mьbah olan vesileler olabilir. Цte yandan mekruh ve haram [432] vesileler dahi varsa da, Kitap, Sьnnet, Эcmв veya Kэyas ile sвbit olan mek­ruh ve haram vesileler (vвsэtalar) ile Allah’a yaklaюэlamaz.

Kitab, Sьnnet, Эcmв ve Kэyas ile sвbit olan farz, vacip, sьnnet, mьste-hab, mendub ve bir kэsэm mьbah vesileler aranmasэ, bu вyet iзine girer. Hakkэnda lehte ve aleyhte delil bulunmayan mubahlarda, “ameller sadece niyetlerledir ve kiюi iзin niyet ettiрi vardэr” [433] hadisi gereрince, kimi za­man mendub veya mьstehab olurlar.

Yani farz, vacip, sьnnet, mьstehab ve mendub vesileler yanэnda, mь-bah vesileleri niyetlerimiz ile Allah’a yaklaюmaya sebep yapabiliriz. Bunla­rэn sэnэr ve sayэsэ olmaz. Yerine gцre yalnэz yaюamak… Юartlarэna uyan uz­let… Юer’о цlзьler iзersinde kэrlarda gezinmek… Kuvvetten dьюmeyecek derecede az yemek… Mьbah nimetlerden юьkretmek iзin yemek, hesabэn­dan kurtulmak iзin mьbah nimetlerden uzaklaюmak… Riyasэz ve kibirsiz olarak nuranilik kazanmak ve hikmet elde etmek iзin mьbah sцzleri sarf etmemek v.s… Hвsэlэ ibadetlerinize vasэtalэ, vasэtasэz yardэmэ olacak her mьbah araз, bu haysiyetlerle meюru vesilelerdendir.

يَآأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اسْتَعِينُوا بِالصَّبْرِ وَالصَّلاَةِ إِنَّ اللهَ مَعَ الصَّابِرِينَ

“Ey imвn edenler! Sabэr gцstererek ve namazэ vesile kэlarak Allah’tan yardэm dileyin!” [434]

وَاتْلُ عَلَيْهِمْ نَبَأَ ابْنَيْ آدَمَ بِالْحَقِّ إِذْ قَرَّبَا قُرْبَانًا فَتُقُبِّلَ مِنْ أَحَدِهِمَا وَلَمْ يُتَقَبَّلْ مِنَ الآخَرِ

Ey Muhammed!) Onlara, Вdem’in iki oрlunun haberini gerзek ola­rak oku. Hani ikisi de birer kurban sunmuюlardэ da, birinden kabul edil­miю, цtekinden kabul edilmemiюti…” [435]

Hazreti Вdem’in iki oрlu Allah’a yaklaюmak maksadэyla O’na kurban sunmuюlardэr. “Kurban” kelimesinin anlamэ Allah’a yakэn olmaktэr.

عن ابن عباس رضى الله عنهما قال: قال رسول الله صلى الله عليه وسلم:

تفكروا فى خلق الله ولا تتفكروا في الله، فإنكم لن تقدروا قدره.

Поделиться:





Воспользуйтесь поиском по сайту:



©2015 - 2024 megalektsii.ru Все авторские права принадлежат авторам лекционных материалов. Обратная связь с нами...