Главная | Обратная связь | Поможем написать вашу работу!
МегаЛекции

Mыsв Эbnu Abdillвh Эbni Эshвk Эbni Talha el-Kuraюо.




Elbвnо es-Sahiha’sэnda (1/295), bu rвvоnin bir hadisinin sahih oldu­рunu sцylemiюtir. Hвlbuki et-Takrоb’de (s.552), onun hakkэn da Makbыldьr denilmiюtir.

4- Mвlik Эbnu’l-Hayr ez-Ziyвdо.

Elbвnо, bu rвvоnin hadisini, bir sika/saрlam rвvоler topluluрunun on­dan rivвyeti ve Эbnu Hibbвn’эn onun hadis(lerinden bir)ini sahih bulmasэ sebebiyle sahih kabыl etmiюtir. (Es-Sahiha: 2/517)

5- Avn Эbnu Muhammed Эbnu’l-Hanefiyye.

Elbвnо, bu rвvоnin bir hadisini hasen bulmuюtur. (Es-Sahiha: 2/274) Hвlbuki bu da цnceki gibidir.

6- Abdullah Эbnu Yesвr el-A’rec el-Mekkо; Эbnu Цmer’in вzвdlэ kц­lesi.Elbвnо, bu rвvоnin hadisini es-Sahiha’sэnda (2/290), ceyyid/gьzel buldu. O da yine цncekisi gibidir. Et-Takrоb’de (330), Makbыldьr denil­mektedir.

7- Muhammed Эbnu’l-Eю’as.

Elbвnо, bunun hadisini es-Sahiha’sэnda (2/313), Эbnu Hibbвn’эn onu sika bulmasэ, bir topluluрun ondan rivвyet etmiю olmasэ ve bьyьk bir Tвbiо olmasэ sebebiyle ceyyid/gьzel bulmuюtur. Hвlbuki et-Takrоb’de (s.469), onun hakkэn da da Makbыldьr denil­mektedir.

8- Ebы Saоd el-Рifвrо.

Elbвnо, bunun bir hadisini es-Sahiha’sэnda (2/297), sahih bulmuюtur. Zвtэnэn meзhыl olduрunun kalkmasэndan sonra юu sцzleri sцyleydi:

“Sonra o, bьyьk bir Tвbiо’dir; Onun gibisinin hadisini hвfэzlardan bir topluluk hasen kabыl eder. Эюte bu yьzden isnвdэnэ Hвfэz Эrвkо зaresiz ceyyid / gьzel buldu. Kalbimin kendisine yattэрэ ve gцnlьmьn mutmain ol­duрu, iюte bu hьkьmdьr.” (Bitti.)

Ben derim ki; Soruyorum size! Рifвrо ve Mвlik ed-Dвr arasэndaki fark nedir?!


9- Biюr Эbnь Abdillвh Эbni Цmer Эbni Abdi’l-Azоz.

Elbвnо, Onun bir hadisini es-Sahiha’sэnda (2/392) Эbnь Ebо Hвtim’in susmasэ, sikalardan bazэsэnэn ondan rivвyet etmesi ve Эbnu Hibbвn’эn es-Sikвt’эnda bulunmasэ ihtimвli sebebiyle hasen bulmuюtur.

Ben (M. Said Memduh), derim ki;

Эbnu Hibbвn, onu Tebe-i Tвbiо’nde zikretmiюtir (8/138). Юu hвlde onun tabakasэ, muhadram olan ve bьyьk Sahвbоlerin itimвd ettiрi, sika rвvо Mвlik ed-Dвr’a nispetle зok aюaрэlardadэr; Ama bir юeyi sevmiю olman kцr ve saрэr eder. Hevвya/nefsin юiddetli arzu ve isteрine uymaktan Allah’a sэрэnэ­rэz.

10- Sвlih Эbnu Havvвt.

Elbвnо, onun bir hadisini es-Sahiha’sэnda (2/436), sika rвvоlerden bir topluluрun ondan rivвyet etmesi ve Эbnu Hibbвn’эn onu sika bulmasэsebe­biyle hasen bulmuюtur.

Ben derim ki, bu rвvо hakkэnda et-Takrоb’de (s. 271), “Sekizinci taba­kadan makbыl bir rвvоdir” denilmiюtir. (Bitti.)

O nerede, ikinci tabakadakiler nerede? Burada sцz, Elbвnо’nin ibarele­rinde bulunan bir takэm ifadelere gelip kaldэ ki, onlar hakkэnda susmanэn gьzel olmadэрэ kanaatindeyim. Эюte onlarэn aзэklamasэ; Elbвnо diyor ki, Mвlik ed-Dвr, вdвleti ve zaptэ bilinmeyen bir kimse­dir.

Ben derim ki, burada kasdedilen zвhir adвlettir. O, dцrt sika kiюinin ondan rivвyet etmesiyle юeksiz olarak adвletli bir kimsedir. Siz buna, Эbnu Sa’d gibi bir cerh ve ta’dоl imвmэnэn onun hakkэnda “ marыftur ” demesini ve Sahвbe radэyallahu anhum’un imвmlarэnэn kвmil zatlara, adвlet ve mьrыet sвhibi kimselere ihtiyaз duyulacak iюlerde ona itimat etmelerini de ilвve edin!

Elbвnо, Эbnu Ebо Hвtim, onu “el-Cerh ve’t-Ta’dоl”de zikretmiю, (fakat onu tanэtmamэю ve sika olduрunu sцylememiюtir.) Bu da onun meзhыl ol­duрu anlamэna gelmektedir. Эbnu Ebо Hвtim’in kendisinin -geniю ezberi ve malьmatэna raрmen- onun hakkэnda hiзbir tevsikten /gьvenilir kэlmaktan bahs etmemesi de, bunu teyid etmektedir. O yьzden bilinmezlik ьzere kalmэюtэr.

Ben derim ki, Bu, araюtэrmada bir kusurdur ki, bцyle bir eksiklik sэfa­tэnэ bulunduran kimsenin rвvоler hakkэnda konuюmasэ ve hadislere hьkьmler vermesi lвyэk ve cвiz olmaz. Эюte Elbвnо’nin sadece Rвzо’nin kitabэna itimвd etmesi, onu gцrmekte olduрunuz bu юiddetli kusura dьюьrmьюtьr. Yoksa bu zatэ, цnceden de geзtiрi gibi, Эbnu Sa’d et-Tabakat’ta (6/5), Эbnu Hibbвn, es-Sikвt’ta, (5/384), Эbnu Kesоr, el-Bidвye’de (7/100-101), Zehebо, Tвrоhu’l-Эslвm’da (3/69), Hвfэz, el-Эsвbe’de (3/484), Halоlо, el-Эrювd’da (1/313), Sehвvо, et-Tьhfetь’l-Latоfe’de (3/445) zikretmiюtir. Tehzоbu’t-Tehzоb (7/226, 8/217)’de bahsi geзmektedir.

Bu eserlerden anlaюэlmakta ve bilinmektedirki, Mвlik ed-Dвr adвlet sahibidir ve Ebы Sвlih’den baюka bir topluluk da, ondan hadis rivвyet et­miюtir. Bu birincisi.

Эkincisi, юьbhesiz ki Эbnu Ebо Hвtim’in bir adam hakkэnda susmasэ, Mвlik ed-Dвr’эn -Elbвnо’nin burada anlattэрэ gibi- meзhыl olduрunu ifade etmez.

Юeyh Hammвd Эbnu Muhammed el-Ensвrо’nin [600] “Эbnu Ebо Hвtim’in ‘el-Cerh ve’t-Ta’dоl’de hakkэnda sustuрu herkes meзhыldьr” sцzь, bundan daha ileri, asэlsэz bir iddiadэr.

Юeyh Hammвd, bunu kьllо bir kaziye hвline getirdi!...

Ben derim ki, Эbnu Ebо Hвtim, bu rвvо hakkэnda sustu. Зьnkь o, Mвlik ed-Dвr hakkэnda ne bir cerh ne de bir ta’dоl bulmadэ. O, cerh ve ta’dоl ba­hisleri ьzerindeki sцzlerinin sonunda (1/37) юцyle dedi:

Ьstelik biz (bu kitapta), cerh ve ta’dоl bulunmayan birзok isim zikret­tik ki, haklarэnda cerh ve ta’dоl bulunmasэ ьmuduyla kendisinden ilim rivвyet edilen herkesi iзine alsэn. Biz de bцylece, bundan sonra inювallah, onlarэ da diрerlerine katarэz. (Bitti.)

Цyleyse haklarэnda cerh ve ta’dоlin bulunmamasэ, onlarэn meзhыl ol­masэ demek deрildir. Зьnkь meзhыl olmak bir cerhtir. Oysa o, bunu ne aзэkзa, ne de iювret ile sцylemedi.

Hattв vakэa, buna kesinlikle ters dьюmektedir. Эbnu Ebо Hвtim’in hak­kэnda sustuрu nice rвvо vardэr ki, baюka imвmlar onlar hakkэnda cerh veya ta’dоl bulmuюlardэr. Ricвl kitaplarэ bunun misвlleriyle doludur.

Bundan daha da fazlasэ, Эbnu Ebо Hвtim’in cerh ve ta’dоlde itimвd et­tiрi Ebы Hвtim, birзok Sahвbо hakkэnda meзhыldьr tabirini aзэkзa kul­lanmэюtэr. Hвfэz, bunu et-Tehzоb’de (3/357) aзэkзa ifвde etmiюtir.

Sonra Elbвnо (Tevessьl’ьnьn 120. sayfasэnda), Эbnu Hacer’in bu se­nede sahih hьkmьnь vermesini, meюgul olunmaya ve cevap vermeye deр­meyecek dьюьk bir sцz ile izвh etmeye ve yorumlamaya kalkэюmэюtэr ki, bunda hiзbir fayda yoktur. Yardэm istenen sadece Allah’tэr.

Eрer dersen ki, kabыl edelim ki, Mвlik ed-Dвr, Muhadramdэr, sikadэr, Sahвbenin bьyьkleri onu (ьmmetin iюlerinde) зalэюtэrdэ … Ancak hвfэzlardan ikisinin, Mьnzirо ve Heysemо’nin “Onu tanэmэyoruz” dediklerini gцrmekte­yiz, bunu ne yapacaрэz?

Ben derim ki, onu bu iki zat tanэmadэlar. Fakat baюka hadis imamlarэ tanэdэlar; юimdi ne olacak? (Вlimler) “Tanэyan, tanэmayana karюэ bir hьc­cettir” dediler, ama “Tanэmayan tanэyana karюэ bir hьccettir” demediler. Burada faydadan boю olmayan bir incelik daha vardэr ki, o da юudur: Elbвnо, rastgele ve geliюigьzel konuюup, bu zвtэn meзhыl olduрunu id-diв ederken, Hвfэz Mьnzirо ve Heysemо sadece tanэmadэklarэnэ sцylediler ve meзhыl olduрuna hьkmetmediler. Bu da onlarэn hadis ilimlerini tam bil­melerini gцsteren юeylerdendir.

Hвfэz, el-Lisвn’da, Эsmвоl Эbnu Muhammed es-Saffвr’эn tercьmesinde (1/432) юцyle dedi: Onu Эbnu Hazm tanэmadэ ve el-Muhallв’da “Onun meзhыl olduрu”nu sцyledi… Эmвmlarэn bunun gibiler hakkэndaki вdetlerinden biri de, meram­larэnэ “onu tanэmэyoruz” veya “hвlini bilmiyoruz” sцzleriyle ifвde etmele­ridir. Fazla bir юey olmaksэzэn ona meзhыllьk hьkmьnь vermeleri, ancak onu tanэyan veya geliюigьzel konuюandan sadэr olur. (Bitti.)

Цyleyse iюi bilen, bu ilmin ehli olanlarэn tavrэ ile baюkalarэnэn tavrэnэn arasэndaki farkэ iyi dьюьnsьn. Elbвnо’nin birзok defa “Tanэmamak”tan “Meзhыldьr” hьkmьne dцndьрь mevcuttur. Bu onun kitaplarэndaki yaygэn bir hatadэr. Ben buna Hвfэz Alво rahimehullah’эn “en-Nakdь’s-Sahih limв U’tьrida aleyhi min Ehвdоsi’l-Mesвbоh”in mukaddimesinde tenbihte bulun­dum. Vallвhь’l-mьsteвn…

ЭTЭRAZ:

Эmam Buhari bunu gцrmью, Эbni Ebо Hвtim bunu gцrmью, Эmam Mьn-ziri ve Heysemi bunu gцrmью, Elbanо bunu gцrmью. Elbani Mвlik’in zaptэ konusunda Buharо, Эbni Ebо Hвtim, Mьnziri ve Heysemо’nin mezhebine uy­muю bunu gцremiyorsunuz. Elbanо Mвlik ed-Dвr’эn tevsikini gizlemiю diyor­lar. Bu kadar bilgisizlik olur mu?!

CEVAP:

1- Эmвm Buhвrо neyi gцrmью? Ona iftira etmekten haya etmez misi­niz?!

2- Эbnu Ebо Hвtim ne demiю? Siz ona yalan iftira etmekten dolayэ Allah’tan korkmaz mэsэnэz?...

3- Mьnzirо ve Heysemо “ Onu tanэmэyoruz ”dan baюka ne demiюler?... Onlar tanэmэyorsa baюkalarэ tanэyor; ne diyeceksiniz? Hem onlar “ tanэmэ­yoruz ” demiюler, kendilerinin tanэmadэklarэyla yetinmiюler, dikkatli dav­ranmэюlar, sizin gibi bilgisizce hareket edip “ meзhыldьr ” dememiюler; bu iki ifвdeyi birbirine karэюtэrmamэюlar.

ЭTЭRAZ:

Эbni Hibban, eрer onu Sikвt’ta zikretmiюse, bu hiзbir sey ifade etmez. Зьnkь Эbni Hibban mьtesвhil ve Tabiinlerin зoрu meзhыl. O, sэrf Mьslьman olduklarэ iзin hepsini Sikвt’ta zikreder. Oysa bu bьtьn hadis imamlarэna, cumhura muhalif bir yanlэюtэr.


CEVAP:

1 - Эbnu Hibbвn ’эn mьtesвhil (gevюeklik gцsteren birisi) olup olmadэрэ, вlimler arasэnda tartэюmalэdэr:

Kimilerine gцre mьteюeddid (зok katэ), kimilerine gцre mьtesвhil, ki­milerine gцre de cerhde katэ, ta’dilde ise gevюektir. Эmвm Leknevо’nin er-Ref’ ve’t-Tekmоl’i ile hвmiюine bakanlar bunu gцreceklerdir.

Bize gцre ise o, bu iюin mьзtehidi olduрu iзin kendine seзtiрi эstэlah­larda ona itiraz edilemez. Ona gцre hasen hadis de sahih hadisler зerзeve­sinde idi. Dolayэsэyla onun bu geniю yelpazeli sahihliрe yetecek bir gьvenilirliрi bulunduranlar, ona gцre “sika”dэr. Diрer sahihlik юartlarэ bulunmasэna raр­men, zabэttaki hafiflik bir rivayeti sahihlikten hasenliрe dьюьrьyorsa ve hasen rivayetler cumhura gцre hьccet olabiliyorsa, ortada manevi deрil, lafzо bir anlaюmazlэk vardэr, demektir. Цyleyse ona “mьtesвhil” demenin bir manasэ yoktur.

2- Эbnu Hibbвn, sonradan bir baюkasэ tarafэndan “el-Эhsвn” diye tertip edilen o meюhыr Sahih hadis kitabэnэn ve baюka birзok deрerli eserin sahibi olup, sэradan bir hadis вlimi deрil, muhaddislerin imвmlarэndan iзtihad sahibi, bьyьk bir muhaddisdir. Kendinden sonra yazэlan cerh ve ta’dоl ki­taplarэnэn tamamэ, onun cerh ve ta’dile dair olan ictihadlarэ ile doludur.

3- Sonra, nasэl olur da “Эbni Hibban eрer onu Sikвt’ta zikretmiюse, bu hiзbir юey ifade etmez”?! Bir yanlэюlэk olmasэn?!.. Oysa -Muhammed Saоd el-Memduh’un da dediрi gibi- imamэnэz Elbвnо’ye gцre зok юey ifade ediyor. O, hadislere deрer biзerken, birзoklarэnda sizin hiзbir юey ifade etmez dedi­рiniz iзtihadlara dayanэyor...

Elbani’nin, Эbnu Hibbвn’эn “ es-Sikвt ”эnda geзen bazэ raviler hakkэn­daki deрerlendirmelerini ve bunlara dayandэrdэрэ hьkьmlerini okuyalэm:

Muhвcir Эbnu Ebо Mьslim.

(Elbвnо), bu rвvо’nin hadisini, es-Sahiha’sэnda (2/487), sikalardan bir topluluрun ondan rivвyet etmesi ve Эbnu Hibbвn’эn onun hadisini saрlam bulmasэ sebebiyle ceyyid / gьzel kabыl etti.


Mвlik Эbnь’l-Hayr ez-Ziyвdо.

Elbвnо, bu rвvоnin hadisini, bir sika/saрlam rвvоler topluluрunun ondan rivвyeti ve Эbnu Hibbвn’эn onun hadis(lerinden bir)ini sahih bulmasэ sebe­biyle sahih kabыl etmiюtir. (Es-Sahiha:2/517)

Muhammed Эbnь’l-Eю’as.

Elbвnо, bunun hadisini es-Sahiha’sэnda (2/313), Эbnu Hibbвn’эn onu sika bulmasэ, bir topluluрun ondan rivвyet etmiю olmasэve bьyьk bir Tвbiо olmasэ sebebiyle ceyyid/gьzel bulmuюtur.

Biюr Эbnь Abdillвh Эbni Цmer Эbni Abdi’l-Azоz.

Elbвnо, onun bir hadisini, es-Sahiha’sэnda (2/392) Эbnь Ebо Hвtim’in susmasэ, sikalardan bazэsэnэn ondan rivвyet etmesi ve Эbnu Hibbвn ’эn es-Sikвt’эnda bulunmasэ ihtimвli sebebiyle hasen bulmuюtur.

Sвlih Эbnu Havvвt.

Elbвnо, onun bir hadisini es-Sahiha’sэnda (2/436), sika rвvоlerden bir topluluрun ondan rivвyet etmesi ve Эbnu Hibbвn’эn onu sika bulmasэsebe­biyle hasen bulmuюtur.

4- Bu kitabэ uzunca tanэtan Ьmmь’l-Kurв Cвmiasэ Hadis hocalarэndan Muhterem Dr. Muhammed Tвhir Nыrvelо, Эbnu Hibbвn’эn bu kitabэndan doрru faydalanabilme hakkэnda юцyle diyor:

Kaide юudur:

▪ Эbnu Hibbвn hangi rвvоyi, “ es-Sikвt ”inda sika kabыl etti ve ondan baюkasэ da saрlam bulduysa, o kiюi sikadэr.

▪ Kimi “es-Sikвt” ve “el-Mecrыhоn”de beraberce zikretmiю ise ve baю­kasэndan cerh ve ta’dil zikretmediyse, bakэlэr; Rвvо eрer (Mвlik ed-Dвr gibi) Kibвr-i Tвbiinden ise bu hьkmь kabыl edilir; bu asrэn selвmeti sebebiyle…

▪ Hangi ravi bunlardan baюkasэ olursa bakэlэr: Ювyet mьtabii veya ювhidi varsa, bu hьkmь (yine) kabыl edilir. Aksi takdоrde rвvо (ona gцre saрlam ise de, cumhыra gцre) zayэftэr. [601]

5- Hвsэlэ o, sika kabul etmekte tek kalэrsa, bu ta’dil mertebelerinin en aюaрэsэ olur. Oysa Эbnu Hibbвn, Mвlik ed-Dвr’э sika kabыl etmekte tek kal­mamэюtэr.

CEVAP:

Bu rivayet A’meю’in ananesi ile geliyor ve hiз bir tasrihi yok! Her ne kadar A’meю’in Ebu Salih’den olan rivayeti ittisal ьzere olduрuna hamle­dilse de, bu alв galiptir, yani zannэ galiptir, yьzde seksen diyebiliriz. Ya yьzde 20’lik kalan kэsmэna ne diyecegiz?! Buhari ve Mьslim’de olursa, mь­sellemdir, baюka yerde olursa, tasrih gelmesi gerekir. Nerde tasrih?!

ЭTЭRAZ:

Bu hadisimizdeki kabre gelen adamэn, Bilal Эbn Hвris el-Muzenо (ц.60/680) olduрunu sцyleyen Seyf yalancэlэkla itham olunmuю biri.

Эbni Hacer, Seyf’in haberinin muteber olmadэрэnэ sizden iyi biliyor ve kabre giden kiюi meзhыl, hem de meзhыlь’l ayn.

CEVAP:

1- Эmвm Buhari’ye ve Эmвm Ahmed’e yapэlan bir iftiraya dayandэrэlan bir hezeyan...

2- Doрrusu Seyf, ulemaya gцre tarihte hьccet, hadis rivayetinde ise, iddia edildiрi gibi yalancэ deрil, zayэf bir kimsedir. Эbnu Hacer gibilere gцre, onun mertebesindeki tarihte temel dayanak kabul edilen kimselerin sцzleri, mьbhemi tayinde yeterli oluyorsa, cahillere sцz dьюmez. Bцylesi tali meselelerde rivayette sэhhat юartэ aranmaz.

Эbn Hacer’in tespitine gцre, sahih bir isnatla sьbutu, tamamen Seyf’in dэюэnda meydana gelen bir geliюmedir.

Seyf, sadece gelen zatэn kim olduрu sualine cevap ararken devreye girmektedir. Bu merhalede Seyf kaynaklэ bir bilginin malzeme olarak kulla­nэlmasэ, tenkid mevzuu olmasa gerekir.

Ьstelik sцz konusu malzemeyi kullanan Эbn Hacer, Seyf’in zayэf oluюu­nun farkэndadэr ve onun hakkэnda teferruatlэ bilgiye sahip bulunmakta­dэr.[602]

Эbn Hacer, Эbn Hibbвn’эn Seyf hakkэnda konuюtuрunu, onun hadiste zayэf, tarih konusunda ise saрlam dayanэklэ olduрunu sцylemiюtir.

Takrib: 262 Bu hadisimizdeki gelen adamэn, Bilal Эbn Hвris el-Muzenо (ц.60/680) olduрunu sцylemesi, tarihi meselelerden olduрundan, Эbn Hacer Tehzibь’t-Tehzib’de, tarihi meselelerde bilinmeyen bir kiюiyi tayin ederken Seyf’e itibar etmiюtir. Kaldэ ki, yer ve tarih itibariyle Seyf’in verdiрi bilgiyle зeliюen bir durum da varid deрildir.

Зьnkь adэ geзen Bilal b. El-Haris el Mьzeni, Medinelidir ve Resьlul-lah sallallahu aleyhi ve sellem’in Mekke Fethi цncesinde, Medine’ye gelmele­rini temin etmek ьzere Mьzeyne kabilesine haberci olarak gцnderdiрi ve Mekke Fethi’ne bin kiюilik bir kuvvetle katэlan Mьzeynelilerin ьз sancakta­rэndan biri olan sahabidir. [603]

3- Evet, Seyf зok zayэf birisidir. Fakat kabr-i юerоfe gelen kiюinin -ister Sahвbо olsun, isterse Tвbiо olsun- meзhыl olmasэ, meseleye zarar vermez.

Зьnkь hьccet, Цmer Эbnь’l-Hattвb radэyallвhu anhu Efendimizin, onun amelini ikrвr etmesindedir. Цyle ki, onu yaptэрэndan menetmedi, aksine ikrвr etti ve aрladэ…

ЭTЭRAZ:

Цmer, onun kabre gidip Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’e seslendiрi-nini ve ondan duв istediрini bilmiyordu.

CEVAP:

Bцyle diyenler, kasten haberi зarpэtэp, saptэrmaktadэrlar. Зьnkь rivвyette yer alan “ ona haber verdi ” ifвdesi, zahirde bunu da iзine almak­tadэr. Aksi bir iddiв ispata muhtaзtэr…

ЭTЭRAZ:

Malik ed-Dвr hadisi, вhвd bir rivayettir. Bьtьn illetleri, zayэflэklarэ bir yana, Maturidi ve Eю’arilere gцre haberi вhвd, akidede huccet deрildir. Bunu niye huccet kabul ediyorsunuz?! Haberi вhвddir. Bunun ьzerine Allah’tan sэрэnma gibi bir meselede delil getiriyorsunuz. Ьzerine akide bina ediyorsunuz. Size gцre bu haber huccet deрildir.

CEVAP:

Aюaрэda yapэlan aзэklamalara bakэldэрэnda gцrьleceрi gibi, Matьrоdоler ve Eю’arоler’e iftira ettiрinizi aзэkзa gцrьlecektir.

Haber-i Vвhid Akaidde Delil Olur Mu?

Эslвm вlimlerinin bir kэsmэnэn kitaplarэnda, haber-i vвhid veya haber-i вhвdlar, akвidde delil olmaz veya yeterli delil deрildirler veya muteber delil deрildirler, gibi sцzler geзer. Bu tьr sцzleri, sвhiblerinin, onunla ne demek istediklerini bilir bilmez bir юekilde, insanlarэ Sьnnet зizgisinden uzaklaюtэrmak isteyen veya neyin nereye varabileceрini hesap edemeyenle­rin, canlarэnэn istediрi, nefislerinin arzuladэрэ veya mьnasib dьюtьрьnь zan­nettikleri yerlerde, olur olmaz bir biзimde kullandэklarэnэ gцrmekteyiz.

“Вhвd haberler, akвidde delil olmaz” gцrьюь akвid meselelerinin tamamэ iзin geзerli deрildir. Bazэlarэna hastэr. Akвid/inanзlar iki kэsэmdэr. Bir kэsmэ, mutlaka yakоn in/kesinliрin elde edilmesi gereken kэsэmdэr. Allah Celle Celвlьhы’nun varlэрэ ve birliрi gibi. Diрer kэsmэ da zannо dir. Onda kesin bilginin elde edilmesi imkвnsэzdэr. Peyрamberlerin meleklere ьstьnlьрь gibi.

Bu husыsta zann(bildiren delоl)’e uymakta bir beis yoktur. Зьnkь Эslвm вlimleri, bu kэsэm delоlleri akвid kitaplarэna almakta icmв’ etmiюlerdir. Bu yьzden, bazэ kelвmcэlarэn, zannо delоlleri itibardan dьюьrmeleri doрru de­рildir. [604]

Haber-i vвhid, akвidin bazэ kэsэmlarэnda Эslвm вlimlerin sцz birliрi ile kesin olarak delildir. Bu, зok kьзьk bir ювz gьrыh dэюэnda Эslвm вlimlerinin tamamэnэn gцrьюьdьr. Haber-i vвhid akвidde delоl olmaz sцzьnьn sahibleri, bunu sэnэrlэ akоde/оmвn noktalarэ iзin sцylemiюlerdir. Allah celle celвlьhы’nun zвtэ ve sэfatlarэ iзin hьkьm isbвt etmekte Haber-i Vвhid delоl olmazsa da, kat’о delillerle sвbit olan hьkьmleri teyid, takviye ve tefsоr olarak ve temel imвn esaslarэnэn ispatэ dэюэndaki akоde meselelerinde вlimlerin icmв’э ile delildir. Hanefо olmasэnэn yanэnda, aynэ zamanda bir Mu’tezile вlimi olan Zemahюerо’nin Keюювf’эna varэncaya kadar, Ьmmet’in tefsir, hadis, fэkэh ve akвid kitaplarэnэn bu husыslardaki haber-i vвhid nevinden olan hadislerle dolu olmasэ, sцylediрimizin en kestirme, kesin ve aзэk delilidir.

Haber-i Vвhid akвidde delоl olmaz, sцzьnь gьnьmьzde diline dola­yanlarэn hemen hemen hepsi, aslэnda onbinlerce hadisi зьrьtmek, onlarэn yer aldэрэ rivвyet kaynaklarэna olan itimвdэ sarsmak, tefsir ve akвid kitap­larэna olan gьveni yok etmek, kendi bid’atlarэnэn цnьnь iyice aзmak ve Ьmmet’in sahоh imвnэnэ sarsmaktan baюka bir niyet ve amele sahip deрil­dirler.

Buhвrо, Mьslim ve diрer hadоs mecmualarэnda -hвюв- aslэ olmayan ve iюe yaramayan hatta aykэrэ ve zararlэ rivвyetler varsa, onlar Ьmmet’i yanlэю bir inanэюa sahip kэlэyorsa, Mь’minler юu eserlerin nesine gьvenecek? Tef­sirlerde ve akвidlerde Mь’minlere yanlэю оmвn kazandэran binlerce, hatta on binlerce haber-i vвhid varsa, onlara kim nasэl gьvenecek?

Hьlвgь’nьn ve asrэmэzэn Hьlвgь’lerinin yaka yaka yok edemedikleri Эslвmо eserleri, onlarэn yolundakiler ve vazifelerini ьstlenenler, вlim kэlэ­рэna bьrьnerek veya bьrьndьrьlerek usta bir юekilde, Mь’minler’in gц­zьnde, gцnlьnde ve dьnyasэnda yok etmenin yolunu gцrdьnьz mь nasэl da buldular?!..

Bьtьn benliрinizle inanabilirsiniz ki bunlar, Hьlвgь’nьn ve sвir Hьlвgь’lerin beceremediрini ve yapamadэрэnэ yaptэlar ve yapmaya da de­vam etmektedirler. Selef’ten ve Halef’ten birзok Hadоs, Hasвis, Tвrih ve Akвid вlimi, imвnо mevzы’lar olan Kэyвmet Alametleri, Fiten ve Melвhim, Kэyвmet’in kopuюu halleri, Kabir halleri, Kэyвmet gьnь halleri, Cennet, Cehennem, Rь’yetь’llah, Mоzвn, Havz, Haюr, Neюr, Hesвb, Azвb ve benzeri husыslarda yazdэklarэ nice baюlэbaюэna kitaplarda, birзok Haber-i Вhвd’э rivвyet ettiler.

Эbni Mende’nin el-Оmвn’э, Lвlikво’nin es-Sьnne’si Эbnь Ebо Вsэm’эn es-Sьnne’si, Beyhakо’nin el-Ba’s ve’n-Nuюыr’u, El-Э’tikвd’э ve el-Esmв ve’s-Sэ-fвt’э, Эbn-i Hьzeyme’nin et-Tevhid’, Kurtыbо’nin et-Tezkire’si, Эbn-i Receb’in Ehvвl-i Kubыr’u, Эbn-i Kesоr’in Sэfetь’l-Cenne’si, en-Nihвye fi’l-Fiten ve’l-Melвhim’i, Эbn-i Kayyim’in er-Rыh’u, Hвdi’l-Ervвh’э ve Kasоde-i Nыniyye’si, Эbnь Ebо’l-Эzz’in Юerh-i Akоde-i Tahвviyye’si, Sьyыtо’nin el-Budыrь’s-Sвfоre-’si, Юerh-u’s-Sudыr’u ve Cem’uю-Юetоt’i, Berzencо’nin el-Эюв’e’si, Kannыcо’ninel-Эzв’e’si, Keюmоrо’nin et-Tasrоh’i, baюtan sona, Kьtьb-i Sitte, diрer Sahоhler, Sьnenler, Mu’cemler, Mьsnedler ve diрerleri, Kэyвmet alвmetleri, Kabir ve Вhiret halleri mevzы’larэnda binlerce hatta on binlerce Sahоh ve Hasen Haber-i Вhвd ’larэ bulundurmaktadэr.

Bu rivвyetlerin -bilinen manвda- amelle de alвkasэ yoktur. Bunun ya­nэnda bir de akоde ile alвkalarэ yoksa bunlar boюuna ve eрlence olsun diye mi rivвyet edildiler ve kitaplaюtэrэldэlar? Hвюв

Mьtevвtir Olmayan Haber Эlim mi Yoksa Zann mэ Bildirir?

Эslвm вlimlerinin bu husыsta birkaз gцrьюь vardэr:

Bir: Haber-i vвhid karоneyle birlikte dahi olsa, ilim bildirmez, zann bildirir. Bu, вlimlerin зoрunun gцrьюьdьr.

Эki: Bazэ karоnelerle [605] haber-i vвhid ler ilim bildirir. Bu gцrьюte olanlar da birkaз tвifeye ayrэlэrlar:

Birinci Tвife:

Meюhur olan haber-i vвhid, ilim, meюhыr olmayan da, zann bildirir. [606]

Эkinci Tвife:

Ьmmetin telakki bi’l-kabыlьnь (itirazsэz ve istisnasэz kabыlьnь) kaza­nanlar ilim, diрerleri de zann bildirirler.

Ьзьncь Tвife:

Buhвrо ve Mьslim’in beraberce rivвyet ettikleri haber-i vвhidler ilim, diрerleri(nin tenkid edilmeyenleri) ise zann bildirir.

Ьз: Haber-i vвhid karоneli de olsa, ilim deрil, zann bildirir, diyenlerin gцrьюь ile bir takэm karоnelerle ilim, o karоneler olmazsa zann bildirir di­yenlerin gцrьюlerindeki ayrэlэk manвda deрil lafэzdadэr. Karоneli dahi olsa haber-i vвhid ilim bildirmez diyenler zarыrо ilmi, bildirir diyenler ise, istidlвlо ilmi kastetmiюlerdir.[607]

Dцrt: Zayэf olmadэktan sonra, Haber-i vвhid ilim bildirir.

Юimdi, yukarэdaki dцrt gцrьюь etraflэca anlatmaya зalэюalэm:

Birinci gцrьюьzerinde durmayacaрэz. Zоrв bu, вlimlerin зoрunluрunun gцrьюь olup, ilme ihanet edenlerin anlamak istemedikleri, cвhillerin de duymadэklarэ yahud duyduрu halde anlayamadэklarэ bir gцrьюtьr. Kimin bu gцrьюte olduрunu, uzun uzun anlatmak gerekmez.

Diрer gцrьюlere gelince…

Buhвrо ve Mьslim tarafэndan rivвyet edilen haber-i вhвdlarэn ilim ifвde edeceрini sцyleyen hadоs, fэkэh ve akвid вlimlerinden bazэsэ юunlardэr: Humeydо, Эbn-i Tвhir, Ьstвz Ebы Эshвk, Юeyh Ebы Hвmid, Kвdэ Ebы’t Tayyib, talebesi Ebы Эshвk Юоrвzо, Юemsь’l-Eimme Serahsо, Kвdэ Abdьlvehhвb, Ebы Ya’lв, Ebы’l-Hattвb, Эbn-i Zврыnо, Эbn-i Fыrek, Эbn-i Nasr Abdьrrahоm, Эbn-i Teymiyye, Эbn-i Salвh, Эbn-i Kayyоm, Эbn-i Kesоr, Эbn-i Hacer, Bulkоnо, Sьyыtо.

Bazэ hadоs вlimlerine gцre bu gцrью, Eю‘arо akвid вlimlerinin зoрunun, hadоs вlimlerinin ve Selef’in вmmesinin (Mezheb Эmвmlarэ ve onlardan yu­karэsэnэn зoрunun) mezhebidir. Эbn-i Salвh, bu tьr haber-i vвhidlerin nazarо olan yakоn (kesin) ilimi ifвde ettiрini ve kesin doрru olduрunu sцylьyor. [608]

Эmвm Zвhid-i Kevserо юцyle diyor:

Haber-i вhвd ilim bildirmez diyenler, bir topluluрun gцrьюьne uyan, (baюka вlimlerin gцrьюьne uymayan)haber-i вhвdэ kastetmiюlerdir; yoksa Ьmmet’in kabыl ettiрi haber-i вhвd’эn doрruluрunun kesinliрine inanэlэr.

el-Buhвrо’nin haber-i vвhidin delil olma deрeri hakkэndaki gцrьюleri, es-Sahоh’inin bu konuya tahsis ettiрi bцlьmde yer almэюtэr. el-Buhвrо, es-Sahоh’inde haber-i vвhidlerin amelо konularda huccet olduрunu savunurken, hem вyetlerden hem de daha зok olmak ьzere hadislerden deliller zikret­mektedir.

el-Buhвrо, haber-i vвhidin huccet olduрunu ispatlarken, referansta bulunduрu вyetler ve bu вyetlerin meseleye delвlet yцnlerini es-Sahоh’ teki Kitвbu ahbвri’l-вhвd’da aзэklamэюtэr.

Ebы Hanоfe, Mвlik b. Enes, Ahmed b. Hanbel, Эmвm Юafiо, sahih ha­disle­rin rivayet юartlarэnэ haiz olan haber-i vвhidi юer‘о bir delil olarak kabul ederler. Haber-i vвhidler, temel akоde meselelerinde, tek baюэna delil olmaz­lar. Зьnkь hadis ve fэkэh usulь вlimlerinin зoрuna gцre, вhвd haberlerde, az da olsa zann bulunacaрэndan onlarla temel iman meselesi sabit olmaz. Ancak onlarэ pekiюtirir. Эkinci ьзьncь derecedeki iman esaslarэnda ise вhвd haberler, elbette delildirler.

ЭTЭRAZ:

Bu konuda usulьde bilmek lazэm. Bir ravi hem ta‘dil hem de cerh edildi ise, bu ravinin hьkmь nedir? Bu konuda azэnlэрa deрil cumhura bakэ­lэr; cumhur da demiюtir ki, bir ravide hem ta‘dil hem de cerh birleюmiюse, cerh mukaddemdir, цne alэnэr. Bu kaide ile senin yukarda getirdiрin riva­yetlere bakarsak, cerh edilmemiю ravi yoktur. Bu usul gereрi de, senin ge­tirdiрin rivayetler zayэf veya uydurma addedilir. Tabi yine, burada kimin cerh ettiрine bakэlэr. Cerh eden kiюi, cerhte gevюek mi, deрil mi, sert mi deрil mi? Yani kьзьk bir hatasэnэ gцrьnce cerh edenlerden mi? Bunu iyi bilmek lвzэm…

CEVAP:

1- Cerh ve ta‘dilde her zaman cumhura bakэlacaрэna dair bir gцrью, hangi kitapta varmэю? Цyle bir uydurma kaide kim tarafэndan ortaya atэlmэю? Цyle bir юey yok! Bazen зok bьyьk bir вlimin cerh ve ta‘dili, ondan aюaрэda olan ьз kiюininkinden daha aрэrlэklэ olur.

Cerhin Ta‘dilden Цne Alэnэp Alэnmamasэ

2- Cerhin her zaman ta‘dilden цne alэnэp alэnmamasэ, hem mьnakaюa­lэdэr, hem de birзok юartэ ve kaydэ bulundurmaktadэr ki, onlar erbabэnca malьmdur. Aksi halde, sadece yukarэda getirilen rivayetlerin ravileri deрil, Эbnu Hibbвn’dan Эmam Buharо’ye ve Эmam Ювfiо’ye kadar cerh edilmeyen ravi neredeyse yoktur. Kaldэ ki, onlarda da bir юey bulup getirmiю deрilsi­niz.

Doрrusunu isterseniz mesele uzun ve tafsэlatlэ ise de, hulasa olarak юudur:

a- Cerh ve ta‘dil’in ikisinin de sebebi gцsterilmediyse, ta‘dil takdim edilir.

b- Cerhin sebebi bildirilmedi, ta‘dilin sebebi aзэklandэ ise, ta‘dil цne alэnэr.

c- Cerhin sebebi aзэklanэp, ta‘dilin sebebi gizli bэrakэlsa da, aзэklansa da cerh цne alэnэr.

d- Bazэ arэzо haller yьzьnden, cerhin sebebi aзэklansa da, ta‘dil цne alэnэr (geзerli sayэlэr.) [609]

3- Sonra, Mвlikь’d-Dar rivвyetinin isnadэndaki hangi raviyi gerзek вlimlerden kim cerhetmiю? Bu sцylenenler yersiz laflardэr…

4- Tabiо ki bir de cerh edenle, cerh edilene bakэlacak. Buna gцre de meselemizin bu зeюitlemelerle alakasэ yok…

Baюtaki hadis-i юerоfi bir daha tekrarlayalэm:

“Kendisine verilmeyen ile iyice doymuю (gibi) olan, iki yalan elbi­sesini (izar ve ridвsэnэ) giyen gibidir.”

Burada bazэ tekrarlarэ bulundursa da, ьз ilвve daha yapacaрэz:

Эlвve

Kimileri цnce, Эbnu Hacer’in “bu rivвyetin isnвdэ sahihdir” dediрinin doрru olmadэрэnэ, yalan olduрunu, onun, rivayetin senedini sahih bulmadэ­рэnэ sцylediler. Hвlbuki Эbnu Hacer, evvelв “Эbnu Ebо Юeybe sahih bir isnвd ile rivвyet etti” deyip, kэssayэ nakletti. Sonra da Seyf, el-Fьtыh’da sцzь geзen rьyвyэ gцrenin Sahвbe’den biri olan Bilвl Эbnu Hвris radэyallвhu anh olduрunu sцyledi.

Юu halde kэssa ve sened birdir. Эbnu Hacer’in rivвyeti sahih bulmasэ kэssayэ da iзine alэr. Sanki Эbnu Hacer, bu rivвyeti sahih bulsa, onu kabыl edecek gibi davranmaktadэrlar. Sonra da, Hadisin sahih olduрunu kцkьnden tenkid etmektedirler. Oysa yukarэda da geзtiрi gibi, bu tamamen nefsin hevвsэna uyularak yapэlan ve sahiplerinden haber veren dьюьk bir iftirвdan ibвrettir.

Эlвve

Kimileri de -Elbвnо’yi kцr bir юekilde taklit ederek- senedin belli bir yere kadar sahih olduрunu, Эbnu Hacer’in Эsnвdэ sahihdir derken bunu kasdettiрini iddia ediyorlar. Hвlbuki bu da, hiзbir delili veya karinesi bu­lunmayan ve hadis ilimlerine dayanmayan, geliюi gьzel sarfedilmiю boю bir sцzden baюka bir юey deрildir.

4. Эlвve:

Kimileri de Halоlо ’nin el-Эrювd’эndan yapэlan bir tercьme iзin Cьmle sehven yanlэю tercьme edilmiю ve birisi bilmeden o yanlэюэn ьzerine atэlmэю mealinde bir sцz sцylemekle, bilgiзlik taslamaktadэr.

Halоlо’nin ibвresi юцyleydi:

{تَابِعِيٌّ قَدِيمٌ مُتَّفَقٌ عَلَيْهِ أَثْنَى عَلَيْهِ التَّابِعُونَ وَلَيْسَ بِكَثِيرِ الرِّوَايَةِ رَوَى عَنْ أَبِي بَكْرٍ الصِّدِّيقِ وَعُمَرَ}

Arab dilini bilenlerce malumdur ki; yukarэdaki Arapзa cьmle, gramer cihetiyle birkaз юekilde tercьme edilebilir:

Birincisi: “Mвlik ed-Dвr, (1) Цmer Эbnu’l-Hattвb radэyallahu anhu’nun вzad edilmiю kцlesidir, (2) eski bir Tвbiо’dir, (3) ьzerinde ittifвk edilen biri­dir, (4) Tвbiоler onu цvmьюtьr (5) rivвyeti зok olan bir kimse deрildir.” Bir mьbtedв ile beю haberden mьteюekkil bir cьmle.

Эkincisi: “Цmer Эbnь’l-Hattвb radэyallahu anh’эn вzad edilmiю kцlesi olan Mвlik ed-Dвr (1) eski bir Tвbiоdir, (2) ьzerinde ittifвk edilen biridir, (3) Tвbiоler onu цvmьюtьr (4) rivвyeti зok olan bir kimse deрildir.” Bir mьbtedв ile dцrt haberden mьteюekkil bir cьmle.

Ьзьncьsь: “Mвlik ed-Dвr, (1) Цmer Эbnu’l-Hattвb radэyallahu anh’эn вzad edilmiю kцlesidir, (2) ьzerinde ittifвk edilen ve Tвbiоlerin цvdьрь eski bir Tвbiо’dir, (3) rivвyeti зok olan bir kimse deрildir.” Bir mьbtedв ile ьз haberden mьteюekkil ve ikinci haberi iki sэfat alan bir cьmle.

Dцrdьncьsь: “Цmer Эbnь’l-Hattвb radэyallahu anh’эn вzad edilmiю kцlesi olan Mвlik ed’Dвr (1) ьzerinde ittifвk edilen ve Tвbiоlerin цvdьрь eski bir Tвbiоdir, (2) rivвyeti зok olan bir kimse deрildir.” Bir mьbtedв ile iki haberden mьteюekkil ve birinci haberi iki sэfat alan bir cьmle.

Beюincisi: Son cьmlenin birkaз vecihle beraber hвl cьmlesi olmak ihtimвli gibi ortada baюka ihtimвller de vardэr…

Hвsэlэ, bu kadar aзэk gramatik ihtimвllerin yanэnda, “Tвbiо olduрunda ittifвk edilen” manasэ -юiddetli bir zorakilik iзine girmiю olmak bir yana konulursa- uzak bir ihtimвl bile deрil dir. Bцyle bir mana verebilmek, ya cвhillik ve Arab dilini bilmemek veya kasэdlэ bir ilim hiyвnetidir. Эkisi de kцtь ise de ikincisi daha kцtьdьr. Dolayэsэyla, “Cьmle sehven yanlэю tercьme edilmiю de birisi bilmeden o yanlэюэn ьzerine atэlmэю” meвlinde bir ifвde, cвhillik taюэmaktadэr.

Sonra, “Hem, sika oluюunda ittifak edilen bir ravi olsaydэ mutlaka mьnekkid muhaddislerin bu konuda beyanlarэ olurdu” sцzь de bьyьk bir bilgisizliktir. Зьnkь;

(Bir): Bir rвvоnin sika oluюunda ittifak edilen bir raviolmasэ, iюin kemвli, en ьst mertebesidir ve зok gьzeldir.

(Эki): Ancak gьvenilir olmasэ iзin mutlaka sika oluюunda ittifak edilen bir raviolmasэ gerekmez. Sika olduрuna dair gцrьюlerin veya gцrью sahiple­rinin aрэrlэk kazanmasэ da kвfоdir.

(Ьз): Doрrusu, mьnekkid muhaddislerin bu konuda beyanlarэ vardэr. Ama bunlar эsrarla gцz ardэ edilmektedirler. Эbnu Sa’d’эn, onu Medоneli Tвbiоlerin birinci tabakasэnda (6/5) zikredip, “Ma’rыf” olduрunu sцylemesi ve Эbnu Hibbвn’эn es-Sikвt’эna (5/384) almasэ ve sika/saрlam kabыl etmesi, Halоlо’nin onu bцylesi tezkiye etmesi, Эbnu Kesоr’in ve Эbnu Hacer’in onun bulunduрu bir isnad iзьn “ sahihtir ” demesi art niyyetli olmayanlara yeter de artar bile.

Halоlо, Mьteahhirlerdendir de Mьnzirо ile Heysemо Mьtekaddоmlerden midir? Эbnu Sa’d ve Эbnь Hibbвn hangi tabaka Muhaddislerdendir?

Bilgisizce sarfedilen юu “Tabiinin Malik ed-Dar’dan цvgьyle bahsetmesi yahut Эbnu Hacer’in el-Эsвbe’de mьspet bilgiler vermesi, onun adalet sэfa­tэnэ ispat etmeye yarayabilir, ancak bir ravinin sika sayэlmasэ iзin bu yeterli deрildir” sцzь de gerзekten bir hezeyandэr.

Rвvileri tanэtan kitaplardaki mutlak tezkiye, her iki vasfэ da iзinde bulundurur. Ayrэma gitmek, delilsiz bir iddiadэr.

Kaldэ ki, mestыr bile olsa, bu mestыr oluю -yukarэda Zehebо ve baюka­larэndan da geзtiрi gibi- Tвbiыn’un ileri gelenleri iзin zayэflэk sebebi deрil­dir. Malik’ed-Dвr ise, Tвbiыn’un ileri gelenlerindendir. Bu kimseler, “Mьnzirо, Heysemо ve Elbвnо gibi muhaddisler de hвfэza durumu bilinmediрi iзin onun meзhыl olduрunu belirtmiюlerdir” derken bilgisizlik sergilenmektedirler.

Юцyle ki; Mьnziri ve Heysemi ile Elbani’yi bir yerde zikredip muhad­dis­lik ile vasfetmiюler, yukarэda da geзtiрi gibi “tanэmэyorum” demek ile “meз­hыl­dьr ” demenin her zaman aynэ manada olmadэрэnэ bilmemektedir­ler. Evet, doрrusu Эbn Hacer’in sцzkonusu aзэklamasэ, Elbвnо’nin yorum zannedilen tahrifini anlamsэzkэlmэюtэr.

Bazэ kimseler de, Эbnu Kesоr ve Эbnu Hacer rahimehumвllah’эn “ Mвlik ed-Dвr hadisinin isnadэ sahihtir ” sцzlerini tahrif edebilmek ve dolayэsэyla bu hadisi зьrьtebilmek iзin “Bir hadisin isnadэnэn sahih olmasэ onun sahih olmasэnэ gerektirmez” demektedirler. Bu sцz, bir takэm kayэtlar ve dьzeltmelerle doрru olan, fakat batэla alet edilmeye зalэюэlan bir sцzdьr.

Evet, bir isnвdэn sahih olmasэ, her zaman ucundaki metnin de sahih olmasэnэ gerektirmeyebilir; ювzlэk ve baюka bir takэm illetlerle ma’lыl ol­masэ halinde isnadэ sahih olan bir rivayetin metni zayэf olabilir. Ancak muhaddislerin вdetlerinden haberi olanlar iyi bilirler ki, “ is­nadэ sahihtir ” ifadesinden ilk anlaюэlan, sцzь edilen rivayetin sahih oldu­рudur. Onlar, zayэf bir rivayet iзin “ isnadэ sahihtir ” deyip sцzь bitirmez­ler; aksine onu zayэf hale getirecek юazlэрэ veya illeti varsa, onu derhal aзэklarlar. Oysa burada bцyle bir юey yoktur.

Netice:

Bцylece ortaya зэkmэюtэr ki, bu hadise karюэ зэkanlar, aslэnda sadece Sьnnet yolunun hakоki yolcularэ olan tasavvuf ehline deрil, onlardan daha цnce ilme, вlimlere, Selef’e ve Sьnnet’e karюэ зэkmaktadэrlar. Bu da onlarэ milyonlarca Mьslьmanэ tekfir etmeye gцtьrmьюtьr. Neыzь billah…

Velhamdь lillahi Rabbi’l-вlemоn....

ЭTЭRAZ:

Buharо’nin Tarihu’l-Kebir ’de Ebы Salih Zekvan tarikiyle, Mвlik ed-Dвr’dan rivayetinde, sadece son kэsmэnэ; Цmer radэyallahu anh’эn kэtlэk sene­sinde: “Rabbim! Ьstesinden gelemediрim юeyler hariз, зaba sarfet­mekten geri durmuyor ve elimden geleni yapэyorum!” dediрini riva­yet etmiю, kэssadan bahsetmemiюtir.[610]

CEVAP:

Bahsetmemiю ise ne olmuю?! Эlim sahipleri, hatta talebeler dahi bilir­ler ki, bu “bahsetmemek” her zaman, olmadэрэ iзin deрil, aksine bazen цyle bir юey bulunmadэрэndan, bazen de meюhыr olduрundan ve kэsa kesmek maksadэyla olur ki, buna ilim adamlarэnэn dilinde “hazf” veya “ihtisвr оcвzэ” denir.

Hвdise ile asэl umde olan rвviler aynэ olunca ve Buhвrо’nin hocasэ Эbn Ebо Юeybe ile baюkalarэ kэssayэ zikredince, ikinci ihtimвl, yani hazf ve ihtisar ihtimali kesinleюmiю olur. Asэl olan budur; aksi ise delil ve ispat ister.

ЭTЭRAZ:

Эmam Buharо’nin, onun hakkэnda sukыt etmesi; gьvenilirliрinin deрil, aksine belirsizliрinin gцstergesidir.

CEVAP:

Belli ki, bu kaideyi siz uydurdunuz. Yoksa вlimlerin bцyle bir zabэtasэ yoktur. Hadis ve ricвl ilminden haberi olan veya hiз deрilse et-Tвrоhu’l-Kebоr ’i okumuю olan biri, bцyle diyemez. Zоrв, ювyet bu “sьkыt” etmekten kastэnэz, “sikadэr” veya “zayэftэr” gi­bi, rвvinin gьvenilir veya gьvenilmez biri olduрunu bildiren bir ifвde kul­lan­mamasэ ise, Buhвrо bunu, юu Tвrоh ’inde зok nвdir sarfeder. O, nice si­kalar hakkэnda bu manada susmuюtur. Buna misвl vermeye de lьzыm yok­tur. Eрer, “onun kimden” veya “ondan kimin” rivвyet ettiрi manasэnda ise, bu da yanlэюtэr. Zоrв verilen kaynakta bunlar, bir rivвyet sadedinde gцsterilmiюtir. Kaldэ ki, Эbn Sa’d, Эbn Ebо Hвtim ve Halоlо bunlarэ aзэkзa bil­diriyor.

ЭTЭRAZ:

Ebы Salih’in Mвlik ed-Dвr’dan hadis iюittiрinin юьpheli olmasэdэr.

CEVAP:

Цyle olmaz ki?! Эbnь Ebо Hвtim, “Ebы Sвlih ondan rivвyet etti ve bunu sцylьyor olduрunu iюittim” demektedir. [611]

ЭTЭRAZ:

Ebы Ya’la el-Halilо de, “Mвlik ed-Dвr’эn kadim bir tabiо oluюunda itti­fak edilmiюtir” der ve Tabiоn’in ondan цvgь ile bahsettiklerini belirtir. Sonra bu rivayeti aktararak Ebы Salih’in Mвlik ed-Dвr’dan rivayetinin mьrsel olduрunu sцyler. [612] Nitekim Ebы Salih, bunu tahdis sigasэ ile deрil, ‘an’ane ile rivayet etmiюtir. Yani Ebы Salih’in, Mвlik ed-Dвr’dan hadis iюit­tiрi юьphelidir.

CEVAP:

‘An’ane’nin ne demek olduрunu iyi anlamak lazэm. Зьnkь Buhвrо ve Mьslim’de ‘an lafzэ ile olan rivayetler, sayэlamayacak kadar зoktur. A’meю’in Ebы Sвlih’ten olan ‘an’anelerinin bu hьkьmden mьstesnв oldu­рunu, Zehebо’nin el-Mоzвn ’эndan okumayэp, bilgisizliрini aзэрa vurmuю veya okumuю ama gцrmezlikten gelmiюti.

Kaldэ ki, Buhвri’nin rivвyeti A’meю yoluyla deрil, Ali (Эbnь’l-Medоnо)’den, o, Muhammed b. Hвzim’den, o da Ebы Sвlih’tendir.

ЭTЭRAZ:

Ebы Ya’la el-Halilо de, “Mвlik ed-Dвr’эn kadim bir Tabiо oluюunda itti­fak vardэr” der ve Tabiоn’in ondan цvgь ile bahsettiklerini belirtir. Sonra bu rivayeti aktararak Ebы Salih’in Mвlik ed-Dвr’dan rivayetinin mьrsel oldu­рunu sцyler. [613]

CEVAP:

Hadis ilimlerinden haberdar bilirler ki, “Ebы Ya’lв” kьnyesi mutlak olarak, yani sэrf bu kadar kullanэldэрэnda, ondan “el-Mavsэlо” anlaюэlэr. Baю­kasэ kastedildiрinde ise, diрer isim veya vasэflarэ ile kayэtlandэrэlэr, mutlak kullanэlmaz. Birзok yerde olduрu gibi, burada da iftira etmekte veya bilgi­sizlik eleverilmektedir. Юцyle ki; el-Halоlо’ye iftirв edilmektedir. Onun iba­resi юцyledir:

«يقال: إن أبا صالح سمع مالك الدار هذا الحديث، والباقون أرسلوه».

Denilmektedir ki: “Ebы Sвlih, bu hadisi, Mвlik ed-Dвr’dan iюitti; ka­lanlarэ da, onu ondan irsвl ettiler.” [614]

Gцrьldьрь gibi, anlatэlmak istenen tepetaklak edilmiюtir. Bu bir bilgi­sizliktir. Эkinci bir юэk yoktur. Buradaki “أرسلوه / erselыhь” bilinen manada istilвhо “mьrsel olarak rivвyet ettiler” demek deрil, “kesik olarak”, yani “bizzat kendisinden iюitmeden, baюka vasэtayla” rivвyet ettiler, demektir. Seviye, basit terimlerin bile bilinmediрini gцsteriyor.

ЭTЭRAZ:

Bilindiрi ьzere, Hazreti Цmer radэyallahu anh, tevessьl konusunda Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in amcasэnэn duasэ ile tevessьlde bu­lunmuюtur. “Hazreti Цmer burada neden Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile tevessьlde bulunmadэ?” sorusu akla gelir.

CEVAP:

Kevserо, Hazreti Цmer radэyallahu anh’эn Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in zatэ ile tevessьlь terk edip, Abbвs radэyallahu anh’эn zatэ ile tevessьlde bulunuюunu, “Bu olay, daha faziletli. Biri mevcut olduрu halde ondan daha az faziletli biri ile tevessьl etmenin cвiz olduрunu gцsterir.” demiюtir.

Hazreti Цmer radэyallahu anh’эn, Hazreti Abbвs radэyallahu anh ile tevessьlde bulunmasэnэn sebeplerinden biri de, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in Hazreti Abbвs radэyallahu anh’a olan hьrmetine, kendi­sinin de riвyet etmesinden kaynaklanmэюtэr. Hazreti Abbвs radэyallahu anh’эn fazileti, Hazreti Цmer radэyallahu anh’эn tevazu ahlakэ, Ehl-i Beyt ve salih zatlarla istiska ve istiюfa’эn mьstehap oluюu. [615]

“Ehl-i Salah ile bilhassa Ehl-i Beyt ile istiska (Эbn Hacer, vesile ve юefвatзi olmasэnэ istemek manasэna gelen istiюfa’ kelimesini kullanэr) mьstehaptэr” demektedir, gibi hьkьmler зэkarэlmэю bulunmaktadэr. Baюka bir rivвyette Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir зocuрun babasэnэ sevdiрi gibi, amcasэ Hazreti Abbвs’э sever ve ona hьrmet gцsterir ve onun yeminini kendi yemini sayardэ.

Ey insanlar! Amcasэ Hazreti Abbвs radэyallahu anh hakkэnda, Resыlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in gцsterdiрi bu saygэ ve hьrmete siz de riвyet ediniz. Onu baюэnэza gelen her tьrlь musibette Allah’a (duвlarэnэzda) vesile edininiz! [616]

Эbn Hacer ve Эbn Ruюeyd, Hazreti Abbвs’эn “vesile edininiz” ifвdesinin, duв isteyiniz manasэnda olmadэрэnэ ifвde etmiюlerdir. [617]

Burada ancak юцyle bir itiraz gelebilir; Юu anda kэtlэk musibeti dэюэnda baюэnэza gelecek olan musibetlerde Hazreti Abbвs’э, duвnэzda vesile kэlэn, kastedildiрi sцylenebilir. Hвlbuki burada sцylenen sцzde “Fо mв nezele aleykьm” ibaresi, geзmiю zaman bildirir, gelecek zaman bildirmez.

Bundan da anlaюэlэyor ki, Hazreti Цmer, o esnada yaрmur duвsэnda bulunan sahвbeye: “Siz de duв edin. Duвnэzda Hazreti Abbвs’э vesile kэlэn!” demiюtir. Eрer “baюэnэza gelecek musibetler” kastedilmiю olsaydэ: “Fо mв yenzilь aleykьm” denmiю olmalэydэ. Burada Hazreti Abbвs’эn zatэ ile teves­sьl olduрu gibi, duвsэ ile de vesile kэlэnmэюtэr.

Юimdi Elbвnо’nin bu hadiste, duв ile tevessьl kastediliyor, demesinin yanlэю olduрunu, esas kastedilenin Hazreti Цmer radэyallahu anh’эn dediрi gibi, bu iki yetimi babalarэnэn salih olmasэndan dolayэ korudun. Peygamberin iзin onu gцzet. Zira onu vesile edinerek sana yaklaюэyo­ruz, sцzь, ayrэca Hazreti Abbвs radэyallahu anh’эn da, bu insanlar Nebisine yakэnlэрэmdan dolayэ bana tevessьlde bulunuyorlar” sцzь, ayrэca Hazreti Цmer’in halka: “Abbвs (radэyallahu anh)’э, Allah Celle Celвluhы’ya karюэ vesile edinin!” sцzlerinden dolayэ, bu hadiste Hazreti Abbвs’эn zatэ ile te­vessьlьn olduрu anlaюэlэr.

“Peygamberimizin amcasэ ile tevessьl ediyoruz / بعم نبينا” cьmle­sinde, Peygamberimizin amcasэnэn duвsэ ile "بدعاء عم نبينا" юeklinde mahzuf bir muzaf olduрunu iddia etmek, herhangi bir delile dayanmaksэzэn konuюmak ve hakikati цrtbas etmek demektir. “Peygamberimizin amcasэ ile” tarzэndaki tevessьl, Abbвs radэyallahu anh’эn, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem’e olan yakэnlэрэ ve onun yanэndakэ konumu ile tevessьl manasэna gelir. Bцylelikle bu tevessьl, aynэ zamanda Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ile tevessьl demek olur.” Bu hadisin зok geniю tahrici, daha цnce geзmiюtir. Oraya bakэlabilir.

Yaрmur isteyen kiюinin kim olduрu belli olmasa bile, mьhim deрildir. Mьhim olan, Hazreti Цmer radэyallahu anh ve diрer Ashab-э Kirвm radэyallahu anhum’un tavrэdэr. Hazreti Цmer radэyallahu anh’a haber veril­diрinde bu iюe karюэ зэkmamasэ, aksine aрlamasэ ve “Yв Rab! Ancak aciz kaldэрэm юeylerde eksiklik yapmaktayэm” demesidir. Цmer ve diрer Sahвbe (Radэyallahu Anhum) Efendilerimizin, bidat ve юirk vesilesine veya bir юirk зeюidine sessiz kalmalarэ dьюьnebilinir mi?

Поделиться:





Воспользуйтесь поиском по сайту:



©2015 - 2024 megalektsii.ru Все авторские права принадлежат авторам лекционных материалов. Обратная связь с нами...